Griya III
1 sayfadaki 1 sayfası • Paylaş
Griya III
Temyiz edilmiş bir günahın münzevî alazlarından, sana sesleniyorum şimdi..
sen ki; aşk'a kurban edilmiş yüreklerin muzdarip sesisin, sen ki sevda dehlizlerinde gözlerin kanla, aşkla pıhtılaşamadığı kanserli bir serçe yüreğisin griya !
Yüzün, iffetini düşürdüğün kör kuyulardan okunuyor ve hüzün;
heybende avuttuğun elem'lerin âyinesi. bakma sen hayat bizi sol yanımızdan vurdu bu kez. "kaderimiz.." derdin hep sen, "kaderimiz ne kadar da aşinâ !" unutma aşk'ın odu hangi yazgıya düştüyse aynı ateşte yanar bütün İbrahim'ler griya!
benimkisi bir aldatılmışlık enstantanesi bilirim,
belki de kalbine batan dikenin diyetiydi bu ödediğim, şimdi bir mevsunne'ye düşmenin sılasında rüyalarım ve gecelerim;
İsmail'e dayanan o bıçak kadar kör iken hicâbımdandır sana yıldız olamayışım griya !
soylu bir ölümün, yekpâre ayak izleridir hazan dedikleri,
her biri bir izbeye sinmiş duygular bırakır ardında işte bulutların, dildânesi toprağa akıttığı her damlada ayrılıklara gebe bir rüzigâr, aşk'a dair bir "sen" saklıdır griya !
kırıldı güneş ! tüm kırılmışlığımla adandığım o sabahlarda
şuh bir uçurumun göz kırpışına kandı bir serçe,
altüst oldu bir yalnızlık, altüst oldu hecelerim..
ver elini artık "ölüm" can köpürcük kemiğine destâr bu yenilgiye aldanma sakın ola, bir "bakış"la düşürdüğün gençliğimin uykudan uyanışı bu griya !
yüreğimin kuytularındaki son çırpınışın ayak izleriyle, kırıldı karanlık ! şimdi her yıldıza bir intihar biçiyor,sonsuz bir dilek takıyorum gecenin zelil saçlarına aşk'ın mahlasına ters düşen, sana baktığında
gözleri dolan asumanlar kadar dolu bakıyorum sensizliğe, parmaklarımdaki bu kor'a bir kibritte benden
al işte...
aşk'a yanmaya ramak kala !
...
sen ki; aşk'a kurban edilmiş yüreklerin muzdarip sesisin, sen ki sevda dehlizlerinde gözlerin kanla, aşkla pıhtılaşamadığı kanserli bir serçe yüreğisin griya !
Yüzün, iffetini düşürdüğün kör kuyulardan okunuyor ve hüzün;
heybende avuttuğun elem'lerin âyinesi. bakma sen hayat bizi sol yanımızdan vurdu bu kez. "kaderimiz.." derdin hep sen, "kaderimiz ne kadar da aşinâ !" unutma aşk'ın odu hangi yazgıya düştüyse aynı ateşte yanar bütün İbrahim'ler griya!
benimkisi bir aldatılmışlık enstantanesi bilirim,
belki de kalbine batan dikenin diyetiydi bu ödediğim, şimdi bir mevsunne'ye düşmenin sılasında rüyalarım ve gecelerim;
İsmail'e dayanan o bıçak kadar kör iken hicâbımdandır sana yıldız olamayışım griya !
soylu bir ölümün, yekpâre ayak izleridir hazan dedikleri,
her biri bir izbeye sinmiş duygular bırakır ardında işte bulutların, dildânesi toprağa akıttığı her damlada ayrılıklara gebe bir rüzigâr, aşk'a dair bir "sen" saklıdır griya !
kırıldı güneş ! tüm kırılmışlığımla adandığım o sabahlarda
şuh bir uçurumun göz kırpışına kandı bir serçe,
altüst oldu bir yalnızlık, altüst oldu hecelerim..
ver elini artık "ölüm" can köpürcük kemiğine destâr bu yenilgiye aldanma sakın ola, bir "bakış"la düşürdüğün gençliğimin uykudan uyanışı bu griya !
yüreğimin kuytularındaki son çırpınışın ayak izleriyle, kırıldı karanlık ! şimdi her yıldıza bir intihar biçiyor,sonsuz bir dilek takıyorum gecenin zelil saçlarına aşk'ın mahlasına ters düşen, sana baktığında
gözleri dolan asumanlar kadar dolu bakıyorum sensizliğe, parmaklarımdaki bu kor'a bir kibritte benden
al işte...
aşk'a yanmaya ramak kala !
...
1 sayfadaki 1 sayfası
Konu Linkleri | |||
---|---|---|---|
URL: | |||
BBCode: | |||
HTML: |
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz