SüKûT-Forum
SüKûT-Forum
Yükleniyor

İmanın alameti

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek

İmanın alameti Empty İmanın alameti

#1 Salı 15 Haz. - 19:14

Sual: İnsan, kendisinin mümin olduğunu bilebilir mi? İmanın
alameti nedir?
CEVAP
İman, Amentü'de bildirilen altı esasa
inanmaktır. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(İman; Allah’a,
meleklere, kitaplara, peygamberlere, ahiret gününe,
[yani Kıyamete,
Cennete, Cehenneme, hesaba, mizana], kadere, hayrın ve şerrin
Allah’tan olduğuna, ölüme, öldükten sonra dirilmeye, inanmaktır.
Allah’tan başka ilah olmadığına ve benim Onun kulu ve resulü olduğuma
şehadet etmektir.)
[Buhari, Müslim, Nesai] (Bunları kalb ile tasdik
etmek de şarttır.)

İmanın kuvvetli olmasının alametleri çoktur.
Bu husustaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyledir:

(İyilik
edince sevinen, günah işleyince üzülen imanlıdır.)
[Taberani]

(İmanı
en kuvvetli mümin, güzel ahlaklı olandır. Yanına herkes kolayca
yaklaşır, geleni gideni çok olur. Herkesle iyi geçinir. Çevresi ile iyi
geçinemeyen de hayır yoktur.)
[Taberani]

(Nerede olursa
olsun, Allahü teâlâyı unutmayanın imanı kuvvetlidir.)
[Beyheki]

(Allah
ve Resulünü her şeyden çok seven, sevdiğini yalnız Allah rızası için
seven ve ateşe düşmekten çok, küfre düşmekten korkan imanın tadını
bulur.)
[Buhari]

(Birbirinizi sevmedikçe, iman etmiş
olmazsınız.)
[Taberani]

(Hayâ imandandır.) [Buhari]

(Temizlik
imanın yarısıdır.)
[Müslim]

(Ahde vefa [sözünde
durmak] imandandır.) [Hâkim]

(Kendi aleyhine de olsa
âdil davranmak imandandır.)
[Bezzar]

(Musibete sabretmek
imandandır.)
[Bezzar]

(Kalbinde imanı olan kimse, Allahü
teâlâyı sever.)
[Deylemi]

(İman çıplaktır. Elbisesi
takva, süsü hayâdır, sermayesi fıkıh, meyvesi ise ameldir.)
[Deylemi]


(İman yetmiş küsur şubedir. En üstünü
“La ilahe
illallah”, en aşağısı da, yolda sıkıntı veren bir şeyi kaldırmaktır.
Haya da imandan bir şubedir.)
[Tirmizi]

(İman, namaz
demektir. Namazı itina ile, vaktine, sünnetine
[ve diğer şartlarına]
riayet ederek kılan mümindir.) [İ. Neccar]

(İmandan
olan üç şey: Darlıkta infak etmek
[Hayra harcamak], rastladığı
Müslümana selam vermek ve kendi aleyhine de olsa adaletli davranmak.)
[Nesai]


(Şu kimsenin imanı kuvvetlidir: Allah için yaptığı işlerde
tanınmaktan hiç korkmaz, gösterişten uzak amel işler, iki işten biri
ahirete, diğeri de dünyaya faydalı olsa, ahirete faydalı olanı tercih
eder.)
[Deylemi]

(Kötüleyen, lanet eden, fuhuş konuşan ve
hayâsız olan mümin-i kâmil değildir.)
[Buhari]

(Beni
evladından, ana-babasından ve bütün insanlardan daha fazla sevmeyen,
iman etmiş olmaz.)
[Buhari]

(Kendi istediğini insanlar
için de istemeyen, imana kavuşamaz.)
[Ebu Ya'la]

Üst
kısımdaki hadis-i şeriflere bakınca temiz olan herkes imanlı olur gibi
yanlış anlaşılır. Hâlbuki bir kâfir de temiz olabilir. Bir kâfir de
hayâlı olabilir. Bir kâfir de adaletli davranabilir. Bir kâfir de süsten
kaçabilir. Hadisleri âlimlerin açıklamaları ile okumak gerekir. Biz
okursak yanlış anlarız.

Günah için de durum aynıdır. Günah
işleyene kâfir denmez. (Söz taşıyan Cennete girmez) hadisinden
maksat, günahının cezasını çekmeden yahut affa, şefaate kavuşmadan
giremez demektir. (Gıybet eden Cehennemlik) hadisinden maksat,
sevapları günahlarından az olursa, gıybet Cehenneme götürür demektir.

(Kalbinde
zerre kadar kibir olan, Cennete giremez)
hadisinden maksat,
günahının cezasını çekmeden yahut affa, şefaate kavuşmadan Cennete
giremez demektir.

Yine hadis-i şerifte, müminin her günahı
yapabileceği, üç şeyi yapamayacağı, bunlardan birinin de yalan olduğu
bildirilmiştir. Hadis-i şeriften zahire göre, yalan söyleyenin mümin
olmadığı anlaşılır. Kâmil mümin değil demektir. Ayrıca yalanın
münafıklık alameti olduğu bildirilmiştir. Yalan söyleyen münafık
değildir, fakat münafıklık alametinden birini işlemiş olur.

Bir
zat, (Ya Resulallah, ana-baba, evladına zulmetse de rızalarını almayan
Cehenneme girer mi) diye sorunca, cevaben 3 defa (Evet zulmetseler de
rızalarını almayan Cehenneme girer)
buyurdu. Sanki buradan ana
babasının rızasını almayan kâfir gibi anlaşılıyor. Hâlbuki öyle
değildir. Günahlarının cezasını çekmeden Cennete giremez demektir.

(Cimri,
Cennete girmez)
, (Cimrilik küfürdür) gibi hadis-i şerifleri
açıklaması ile birlikte okumalıdır.
Açıklamasız okunursa yanlış
anlamaya sebep olur. Cimrilik her ne kadar kötü ahlaktan ise de,
imansızlık değildir. (Cimri, günahının cezasını çekmedikçe Cennete
giremez) demektir. Hatta sevabı günahından çok gelirse, Cehenneme
girmeden de Cennete gider. Affa ve şefaate uğrayarak da Cennete
gidebilir.

Doğru imanın alameti
İmam-ı Rabbani
hazretleri buyuruyor ki:
Doğru imanın alameti, kâfirleri düşman
bilip, onlara mahsus olan ve kâfirlik alameti olan şeyleri yapmamaktır;
çünkü İslam ile küfür, birbirinin aksidir. Bunlardan birisine kıymet
vermek, diğerine hakaret ve kötülemek olur. Allah’ın düşmanlarını sevmek
ve onlarla kaynaşmak, insanı Allah’a düşman olmaya sürükler. Bir kişi,
kendini Müslüman zanneder. Kelime-i tevhidi söyler, inanıyorum der.
Namaz kılar ve ibadet yapar. Hâlbuki bilmez ki, Allah’ın dostlarını
sevmemek veya Allah’ın düşmanlarını sevmek onun imanını yok eder. (1/163)

Âyet-i
kerimelerde mealen buyuruluyor ki:

(Allah’a ve kıyamet gününe
iman edenler; babaları, kardeşleri ve akrabası olsa da, Allah’ın ve
Resulünün düşmanlarını sevmez.)
[Mücadele 22]

(Ey iman
edenler, bana ve size düşman olanları dost edinmeyin, sevmeyin!)

[Mümtehine 1]

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:

(Üç
şey imanın lezzetini artırır: Allah ve Resulünü her şeyden çok sevmek,
kendisini sevmeyen müslümanı Allah rızası için sevmek ve Allah’ın
düşmanlarını sevmemek.)
[Taberani]

(İmanın en sağlam
temeli ve en kuvvetli alameti, hubb-i fillah, buğd-i fillahtır.)

[Ebu Davud] (Buğz, sevmemek, düşmanlık demektir. Buğd-i fillah, Allah
için sevmemek, Allah için düşmanlık etmek demektir. Zıddı olan Hubb-i
fillah, Allah için sevmek, Allah için dost olmak demektir.)

(Allah’ın
düşmanlarını düşman bilmeyen, hakiki iman etmiş olmaz.)
[İ. Ahmed]

(Allah’ın
dostunu seven, düşmanını düşman bilenin imanı kâmil olur.)
[Ebu
Davud]

İmanın alameti
Sual:
Çok günah işliyor, pişman
oluyorum. Kendi kendime acaba ben imansız mıyım diyorum. İmanlı olduğumu
gösteren net bir ölçü yok mu?
CEVAP
Namaz kılmak, kişinin
imanlı olduğunun kesin alametidir. Şu hadis-i şerif de, iman için bir
ölçüdür: (İyilik edince sevinen, günah işleyince üzülen gerçek
mümindir.)
[Tirmizi, Hâkim]

Daha sonra, işlediği günaha
üzülmek de, iman alametidir
● İkra ●
● İkra ●
Dindar
Dindar

Mesaj Sayısı : 268
Kayıt tarihi : 15/06/10
Rep Gücü : 1457
Rep Puanı : 1
Uyarı : Seviye 1

http://ikranet.tk/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön

- Similar topics

Konuyu Paylaş...
Konu Linkleri
URL:
BBCode:
HTML:
 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz