SüKûT-Forum
SüKûT-Forum
Yükleniyor

imanın ve islamın şartları

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek

imanın ve islamın şartları Empty imanın ve islamın şartları

#1 Salı 15 Haz. - 19:13

Sual: Her müslümanın bilmesi gereken zaruri iman bilgilerini
kısaca bildirir misiniz?
CEVAP
Zaruri gereken iman bilgisi,
imanın ve İslam’ın şartlarıdır. Kısaca aşağıda bildiriyoruz. Geniş
olarak Amentü’nün esasları kısmında bilgi var.

İmanın
şartları şunlardır:

1- Allah’a inanmak
Allahü teâlâ,
vacib-ül-vücud [varlığı lazım olan] ve hakiki mabud ve bütün varlıkların
yaratıcısıdır. Ondan başka ilah yoktur. Allahü teâlâ zamandan, mekandan
münezzehtir. Hiçbir şeye benzemez.

Allahü teâlânın, sıfat-ı
zatiyyesi altıdır:
Vücud,
Kıdem
,
Beka
,

Vahdaniyyet
,
Muhalefet-ün lil-havadis
,
Kıyam
bi-nefsihi.


[Vücud var olmak, Kıdem varlığının
öncesi olmamak, Beka varlığı sonsuz olmak, hiç yok olmamak, Vahdaniyyet
ortağı, benzeri olmamak, Muhalefet-ün lil-havadis hiçbir
şeyinde, hiçbir mahluka, hiçbir bakımdan benzememek, Kıyam bi-nefsihi
varlığı kendinden olmak, hep var olması için, hiçbir şeye muhtaç
olmamaktır.]
Sıfat-ı sübutiyyesi de sekizdir:
Hayat,

İlm
,
Sem
,
Basar
,
Kudret
,
İrade
,

Kelam
,
Tekvin.

[Hayat diri olmak, ilm
bilmek, sem işitmek, basar görmek, kudret gücü
yetmek, irade istemek, kelam söylemek, tekvin
yaratmaktır.] Bu sıfatları da kadimdir.

2- Meleklere inanmak
Melekler,
hayat sahibi, diri, nurani yaratıklar olup, akıl sahibidir. Allahü
tâlânın sevgili ve kıymetli kullarıdır, ortakları ve kızları değildir.
Allahü teâlânın emirlerine itaat ederler, isyan etmezler. Günah
işlemezler. Kendilerine verilen emirleri yapmaktan başka işleri yoktur.
Erkek ve dişi değildir. Evlenmezler, doğurmazlar, çoğalmazlar, çocukları
olmaz, yiyip içmezler. Meleklerin kanatları var, ama, nasıl olduğunu
bilemeyiz.

Her insanın bütün işlerini yazan meleklere, Kiramen
katibin denir. Sual meleklerine Münker ve Nekir denir. Meleklerin en
üstünleri şunlardır: Cebrail, İsrafil, Mikail, Azrail.

3-
Kitaplara inanmak
Allahü teâlânın gönderdiği kitaplar çoktur. Din
kitaplarımızda bildirilen ise, 104 kitaptır. Bunlardan 100’ü küçük
kitaptır. Bu küçük kitaplara suhuf denir.

100 suhuf şu
Peygamberlere inmiştir:

10 suhufu, Âdem aleyhisselama,
50
suhufu, Şit aleyhisselama,
30 suhufu, İdris aleyhisselama,
10
suhufu, İbrahim aleyhisselama.

Dört büyük kitap ise şu
Peygamberlere inmiştir:
Tevrat, Musa aleyhisselama,
Zebur,Davud aleyhisselama,
İncil,İsa aleyhisselama,
Kur'an-ı
kerim
, Peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselama.

Kur'an-ı
kerim, bütün ilahi kitapların hükümlerini nesh etmiş, yani yürürlükten
kaldırmış ve bu hükümleri kendisinde toplamıştır. Bugün, bütün
insanların Kur'an-ı kerimin emrine uymaları lazımdır. Kur’an-ı kerimde
de (Resulüme uyun) buyuruluyor. Şu halde, hadis-i şeriflere de
uymak gerekir. Şimdi, hiçbir memlekette, hakiki Tevrat ve İncil yoktur.
Bozulmuş İnciller vardır. Bu kitaplar sonradan tahrif edilmiş, yani
insanlar tarafından değiştirilmiştir. Bozulmamış olsaydı bile,
geçerliliği yoktu, hepsi Allahü teâlâ tarafından nesh edilmiş yani
yürürlükten kaldırılmıştır.

Kur'an-ı kerimin gelmesi âyet âyet
olmuş ve 23 senede tamamlanmıştır. Kur'an-ı kerim, kıyamete kadar
geçerlidir. Geçersiz olmaktan ve insanların değiştirmelerinden
korunmuştur. Kur'an-ı kerimde eksiklik veya fazlalık olduğuna inanan,
Allahü teâlâya inanmamış olur.
Âyet-i kerimelerde mealen buyuruluyor
ki:
(Kur’anı biz indirdik, elbette yine onu biz koruyacağız.)
[Hicr 9]

(Kur’an, eşi benzeri olmayan bir kitaptır. Ona
önünden, ardından
[hiçbir yönden, hiçbir şekilde] bâtıl gelemez
[hiçbir ilave ve çıkarma yapılamaz. Çünkü] O, kâinatın hamd ettiği
hüküm ve hikmet sahibi Allah tarafından indirilmiştir.)
[Fussilet
41-42]

4- Peygamberlere inanmak
Peygamberlerin ilki
Âdem aleyhisselam ve sonuncusu, bizim Peygamberimiz Muhammed
aleyhisselamdır. Bu ikisinin arasında, çok Peygamber gelmiş ve
geçmiştir. Sayıları belli değildir. 124 binden çok oldukları meşhurdur.

Peygamberlere
iman etmek, aralarında hiçbir fark görmeyerek, hepsinin Allahü teâlâ
tarafından seçilmiş sadık, doğru sözlü olduklarına inanmak demektir.
Onlardan birine inanmayan kimse, hiçbirine inanmamış olur.

Âdem
aleyhisselamdan, son Peygamber Muhammed aleyhisselama kadar bütün
Peygamberler, hep aynı imanı bildirmiş, ümmetlerinden aynı şeylere iman
etmelerini istemişlerdir. Yahudiler, Musa aleyhisselama inanıp, İsa
aleyhisselama ve Muhammed aleyhisselama inanmazlar. Hıristiyanlar, İsa
aleyhisselama inanıp, Muhammed aleyhisselama inanmazlar. Müslümanlar
ise, bütün Peygamberlere inanırlar yani kabul ederler.

Peygamberlerin
sıfatları şunlardır:
Emanet [emindir],
Sıdk [her
işi doğrudur, yalan söylemez],
Tebliğ [Dini eksiksiz
bildirir],
Adalet [her işte hakkı gözetir],
İsmet [günah
işlemez],
Fetanet [çok akıllı, anlayışlı, zeki],
Emnül-azl
[peygamberlikten azledilmez yani peygamberlik ellerinden alınmaz.]

Allahü
teâlâ, ilk insan ve ilk Peygamber olan Âdem aleyhisselamdan beri, her
bin senede din sahibi yeni bir Resul vasıtası ile, insanlara dinler
göndermiştir. Bunlar aracılığı ile, insanların dünyada rahat ve huzur
içinde yaşamaları ve ahirette de sonsuz saadete kavuşmaları yolunu
bildirmiştir. Kendileri ile yeni bir din gönderilen Peygamberlere (Resul)
denir. Resullerin büyüklerine (Ülülazm) Peygamberler denir.
Bunlar, Âdem, Nuh, İbrahim, Musa, İsa ve
Muhammed
aleyhimüssalatü vesselamdır.
Yeni bir din getirmeyip,
insanları, daha önceki dine davet eden Peygambere Nebi denir.

Peygamber
efendimizden sonra, hiç Peygamber gelmeyecektir. Kur'an-ı kerimde
mealen buyuruluyor ki:
(Muhammed [aleyhisselam], Allah’ın
Resulü ve Peygamberlerin sonuncusudur.)
[Ahzab 40]

5-
Ahiret gününe inanmak
Herkes öldükten sonra dirilecek, hesaptan
sonra Cennet veya Cehenneme gidecektir. Cennet ve Cehennem şimdi vardır.
İkisi de sonsuzdur. Müslümanlar Cennette ebedi, kâfirler de Cehennemde
ebedi kalacaklardır.
Kıyametin ne zaman kopacağı
bildirilmedi. Fakat, Peygamber efendimiz kıyametin birçok alametlerini
ve başlangıçlarını haber verdi:

Hazret-i Mehdi gelecek, İsa
aleyhisselam gökten inecek, Deccal çıkacak. Yecüc Mecüc denilen kimseler
her yeri karıştıracak. Güneş batıdan doğacak. Büyük depremler olacak.
Din bilgileri unutulacak, kötülük çoğalacaktır.

6- Kadere,
hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna inanmak
İnsanlara gelen hayır
ve şer, fayda ve zararın hepsi, Allahü teâlânın takdir etmesi iledir.
Kader,
Allahü teâlânın ezeli ilmi ile, insanların ve diğer mahlukatın yapacağı
işleri bilmesi ve dilemesidir. Bunun yaratılmasına kaza, ikisine birden
kaza ve kader denir.

Her şeyi ve insanların iyi, kötü her işini
Allahü teâlâ yaratıyor ise de, insanlara İrade-i cüziyye
vermiştir. İnsan, irade-i cüziyyesini kullanarak iyilik yaratılmasını
isterse sevap, kötülük yaratılmasını isterse günah kazanır. İnsan günah
işlerse cezasını, sevap işlerse mükafatını görür. Yani Allahü teâlâ hiç
kimseye zorla günah işletmez.

İslam’ın Şartları

1-
Kelime-i şehadet getirmek
[Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü
enne Muhammeden abdühü ve resulühü] demek. Manası şudur:
(Ben
şehadet ederim ki, [Yani görmüş gibi bilirim ve bildiririm ki] Allah’tan
başka ilah yoktur. Ve yine şehadet ederim ki, Muhammed aleyhisselam
Onun kulu ve resulüdür.) [Resulullaha inanmak demek, Onun
bildirdiklerinin tamamını kabul etmek, inanmak ve hepsini beğenmek
demektir.]

2- Namaz kılmak
Akıl baliğ olmuş yani ergenliğe
girmiş akıllı her müslümana günde beş vakit namaz kılmak çok önemli bir
farzdır. Namaz dinin direğidir. Namaz kılmamak en büyük günahlardan
biridir. Kılmayanın imanla ölmesi çok zordur. Hadis-i şerifte buyuruldu
ki:
(Namaz kılan kıyamette kurtulur, kılmayan perişan olur.)
[Taberani]

3- Zekat vermek
Nisap miktarı yani
borçlarını düştükten sonra alacaklarıyla beraber elinde 96 gram değerde,
para veya ticaret malı olanın kırkta birini zekat vermesi farzdır.
Meyve ve tarla mahsulünün de onda birini fakire vermek farzdır. Bu onda
bir zekata da uşur denir.
(Zekat vermeyene Allahü teâlâ lanet
eder.)
[Nesai]

4- Oruç tutmak
Ramazan ayında, bir
ay oruç tutmak farzdır. Tutmamak büyük günahtır.

5- Hac etmek
Mekke-i
mükerreme şehrine gidip gelinceye kadar, geride bıraktığı
çoluk-çocuğunu geçindirmeye yetişecek maldan fazla kalan para ile oraya
gidip gelebilecek kimsenin, ömründe bir kere, Kâbe-i şerifi tavaf etmesi
ve Arafat’ta durması farzdır.

İnandım demek yeter mi?
Sual:

Hadis-i şeriflerde Kelime-i şehadeti getiren Müslüman olur deniyor. Bir
kimse, inanmadan kelime-i şehadet söylese veya inansa, ancak
Amentü’deki esaslara inanmasa yine Müslüman mıdır?
CEVAP
İman
tarif edilirken, dil ile ikrar kalb ile tasdik deniyor. Kalb ile tasdik
etmedikçe Müslüman olamaz.

Kelime-i şehadet, Allahü teâlânın
var ve bir olduğuna, Ondan başka ilah olmadığına ve Muhammed
aleyhisselamın Allah Resulü ve son Peygamberi olduğuna ve
bildirdiklerinin hepsine inanmak, hepsini beğenmek demektir. Yoksa,
tarihi bir olayı anlatır gibi, öyle bir Peygamber vardır demek değildir.
Ben O yüce Peygambere ve bildirdiklerinin hepsine iman ettim, hepsini
beğendim, hepsi doğrudur, yanlış olma ihtimali yoktur diye kesin inanmak
demektir. Dolayısıyla, Amentü’deki bütün esaslara inanması gerekir.
İnanmadıkça, hatta inanıp da beğenmezse yine Müslüman olamaz. İmanın
şartlarının birini kabul etmeyen veya dindeki meşhur bir farzı, bir
sünneti veya bir haramı kabul etmeyen, beğenmeyen de Müslüman olamaz.
İslamiyet’i bir bütün olarak kabul etmesi ve beğenmesi gerekir.

Hadis-i
şerifler, İslam âlimlerinin açıklaması olmadan okunup anlamaya
çalışılırsa tehlikeli olur, insanı küfre kadar götürür. Mesela aşağıdaki
hadis-i şerifi, yukarıdaki açıklamalar dahilinde anlamak gerekir:
(Rab
olarak Allahü teâlâya, din olarak İslâm'a,
[son] Resul olarak
Muhammed aleyhisselama
[Onun bildirdiklerinin hepsine] inanıp
razı olan, beğenen kimse
[Müslüman’dır ve bu imanla ölürse]
Cenneti hak eder.)
[Müslim, Nesai]
● İkra ●
● İkra ●
Dindar
Dindar

Mesaj Sayısı : 268
Kayıt tarihi : 15/06/10
Rep Gücü : 1457
Rep Puanı : 1
Uyarı : Seviye 1

http://ikranet.tk/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön

- Similar topics

Konuyu Paylaş...
Konu Linkleri
URL:
BBCode:
HTML:
 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz