İbrahim'e Nazır
1 sayfadaki 1 sayfası • Paylaş
İbrahim'e Nazır
"İbrahim'e Nazır..." Bu kez hüznün bulutları ağır basıyor omuzlarıma İbrahim !
Dağıtmasan bakışları(nı) gül hâreli gözlerinde
Nemrud'un odu küllenecek peltelerinde
Bir soluk kefen olacak hengâmeli seyrine
Bu kez donuk şakıyor bak yağmurun suyu İbrahim !
Ki bulutun ağlaması hüzünlerince
Boşunamı toprağın gülü yarması sence
Gözlerinin bir hâreyle öykünmesinde
Ne umutlar fışkırır sedefkâr hasbilerinde
Bir Nemrud ki, İbrahim'e ne kadar kül olabilirse
o kadar sel olur İbrahim'e gülvarî silüetler
Gülistanların havlevî yorgunluğu sarar da
bi-karar gecelerini
İzbe çığlıklar dolanır yüreğimin terekesini
Bu kez uzletten seni muaf tutuyorum İbrahim !
Anladım ki sana İsmailî yürekler gerek
kucağında kurban olası
Ellerinde kana boyanası bıçak olmaksa
ancak bir nefes gül-i rânâ olmaktan geçer
Galebe çaldığın kuşların kanadı kırık
Oda çoktan karanlığa mahpus bir köle
Bir kurban edasıyla kaya süslenir
Teslim olmuş bıçağın keskinliğine
Vur kılıcını artık, durma İbrahim
Bak selâlar gizlenir ezan sesinde
Sana en şahikalı matemleri tutacağım İbrahim !
Yokluğunu devşirip heybeme
Yedi yâr'eli sümbüller ekeceğim sahralarına
Sözlerim kırağı çalmayacak gözlerinin ayetlerine
Beyhude yazgımın tarihlerinden bir tek
geçmişimi tutuşturacağım
İbrahim ! bundan gayri senszizlik düşer gözyaşlarıma
Şerha şerha nakşederim sözyaşlarımı gözlerinin süryânlarına
Dağıtmasan bakışları(nı) gül hâreli gözlerinde
Nemrud'un odu küllenecek peltelerinde
Bir soluk kefen olacak hengâmeli seyrine
Bu kez donuk şakıyor bak yağmurun suyu İbrahim !
Ki bulutun ağlaması hüzünlerince
Boşunamı toprağın gülü yarması sence
Gözlerinin bir hâreyle öykünmesinde
Ne umutlar fışkırır sedefkâr hasbilerinde
Bir Nemrud ki, İbrahim'e ne kadar kül olabilirse
o kadar sel olur İbrahim'e gülvarî silüetler
Gülistanların havlevî yorgunluğu sarar da
bi-karar gecelerini
İzbe çığlıklar dolanır yüreğimin terekesini
Bu kez uzletten seni muaf tutuyorum İbrahim !
Anladım ki sana İsmailî yürekler gerek
kucağında kurban olası
Ellerinde kana boyanası bıçak olmaksa
ancak bir nefes gül-i rânâ olmaktan geçer
Galebe çaldığın kuşların kanadı kırık
Oda çoktan karanlığa mahpus bir köle
Bir kurban edasıyla kaya süslenir
Teslim olmuş bıçağın keskinliğine
Vur kılıcını artık, durma İbrahim
Bak selâlar gizlenir ezan sesinde
Sana en şahikalı matemleri tutacağım İbrahim !
Yokluğunu devşirip heybeme
Yedi yâr'eli sümbüller ekeceğim sahralarına
Sözlerim kırağı çalmayacak gözlerinin ayetlerine
Beyhude yazgımın tarihlerinden bir tek
geçmişimi tutuşturacağım
İbrahim ! bundan gayri senszizlik düşer gözyaşlarıma
Şerha şerha nakşederim sözyaşlarımı gözlerinin süryânlarına
1 sayfadaki 1 sayfası
Konu Linkleri | |||
---|---|---|---|
URL: | |||
BBCode: | |||
HTML: |
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz