SüKûT-Forum
SüKûT-Forum
Yükleniyor

Bir Yakamoz Silueti

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek

Bir Yakamoz Silueti Empty Bir Yakamoz Silueti

#1 Ptsi 29 Ara. - 17:43

"Üşüyorum evet…"
…titreyen zaman sencil kuşların
ürkütemediği ne varsa süpürdü yokluğunda
bulutlarıda kovaladım buz tutmuş saçlarımla
ve kepenklerimi kapadım şimdi sair zamanlara…

gece dokunuverdiğinde ruhuma
başımı bir musalla’ya ödünç verdim
çenemi karanlıklar bağlamıştı nicedir
bekliyordum ellerime giyindiğim muzdarip
...ağıtlarımla

ve ay düştü kalbimizin tuvaline..

gecenin bir vakti uykuyu tam ortasından hançerlemek ve kanamak Rabb’e… ve sırat kesilmek boşalan zamana.
dün bir çocuğun avuçlarına yakalandım düşlerimden kaçarken, meğer hiç zulüm uykusu bilmemiş gözlerimden yağan ırmaklar.
işte o an başladı yolculuğumuz; çelenksiz ölümleri devşirdik ceplerimize çaresiz, adımlarımızdan arta kalan yollar ses kaybediyordu. kapı ardı olmuştuk tüm sevdiklerimizce
bilirim acıdan damıtılan sabahlar kalırdı hep sana, esirgenmiş anne kucaklarına bakarken sarılırdın ürkütülmüş
kaldırımlara ve saçlarına değen o kara yellerin parmaklarından ibaret sayardın rikkât-i vahdeti.

biz yürüyorduk; yüzümüzde bir ay silüeti.. yol ne uzuyor nede kısalıyordu, gözlerimizden dolan denizleri yarmak gerekti elimizden kaymadan aşk-ı âsâ.. kararmış gül yaprakları dökülüyordu ağzımızdan, dikenleri hazmedememenin verdiği eziklikle. tohum olmak kolay değil elbet bahçivan değmemiş ellerde. bir bülbül sesi bile değmiyorken güneşimize. yüzleri hakaretlere gebeleşen sağnaklarda ıslatamazken sözlerimizi, sahraların ağyâr mecnunları oluyorduk çaresizliğin sokaklarında.
önümüzde iliklenen ve gittikçe ağırlaşan kirletilmiş ölümlerce azrâil’lere kovuluyorduk her köşe başı.

ve yürüyorduk; yüzümüzde "ay"dan bir parça.. bir deli yağmur kuşanıyordu bileklerini sokağın. bense tam ortasından yırtmak istiyordum hayatı. gök gibi çatırdıyordu kirpiklerim, gözlerim yıkıyordu mesinmesiz izler bıraktığım kör kaldırımları. parmak aralarımda hercai sokak köpekleri dünden kalma hayallerimi yağmalıyorken, ben kendimden kaçışların biriktirdiği ses spazmlarında boğuluyordum her gece. kentin kaoslarında bir ölüm hovardalığı telâkki ediyordu. tüm sesler en masumiyetine bürünmüş, çocukçul hayatların tellerine akord oluyordu ve kadınlar en detone yerinden bakıyordu geleceklerine.

ve yürüyordu zaman; derken "ay"a bürünmüşüz. karanlık bütün rikkâtiyle sarılmıştı kentin omuzlarına. nasılda eksiliyorduk her nefeste, geçmişe çalıyordu her eylül izdüşümü biraz daha. sûzinak sehpalara adadım artık ben, grilerde ıssızlaşan muzdarip boynumu ! ahfeş bakışlar fırlatıyorum son defa yeryüzüne; kurşunların asî lekeleri kalksın güneşin huzmelerinden ki dikenleşen tüylerim olmasın her kudüsçe baktığında. kırılan her bir kalem zakkumlaşıp kanatsın zulümâtın köhne kahkalarını ve


yer değişsin avuçlarımda dualaşan dünya, "cehennem"inle!

ve ay düştü kalbimizin tuvaline,
sonra yüzümüzde bir ay silüeti,
sonra yüzümüzde "ay"dan bir parça,
derken "ay"a bürünmüşüz her hecede!



...
MseyKa
MseyKa
Hükümdar
Hükümdar

Mesaj Sayısı : 10124
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 06/11/08
Nerden : Vücud İkliminden
Rep Gücü : 22698
Rep Puanı : 147
Uyarı : Seviye 1

http://sukut.forum-pro.net

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön


Konuyu Paylaş...
Konu Linkleri
URL:
BBCode:
HTML:
 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz