Sözde Kızlar (Peyami Safa)
1 sayfadaki 1 sayfası • Paylaş
Sözde Kızlar (Peyami Safa)
http://static.ideefixe.com/images/39/39726_2.jpg
Sözde Kızlar
(Peyami Safa)
Konu
Babasını uzun yıllar göremeyince, Anadolu’daki isyanlardan kaçarak
İstanbul’a göç eden ve babasını arayan bir kızın (Mebrure) yaşam öyküsü.
Özet
Yunanlıların batı Anadolu’ya işgali üzeri İstanbul’a gelen mebrure
burada uzaktan akrabaları Nafi Bey’lerde kalır. Onun İstanbul’a geliş
sebebi işgalcilerin zulmünden kaçıp bu ailenin yanına, himayesi altına
sığınmaktan çok, Anadolu’da iken kaybettiği babasından haber almak
içindir. Ancak Mebrure İstanbul’da hiçte ümit etmediği meselelerle
karşı karşıya kalır.
Nafi
Bey’in ölümünden sonra Nazmiye hanım’ın idaresine giren köşk sosyetenin
zevk ve eğlenti yeri olmuştur. Burada sık sık danslı, içkili eğlenceler
kabuller düzenlenmektedir. Mebrure be eğlencelerde elinden geldiğince
uzak durmaya çalışır ve arada fırsat buldukça Muharicin idaresine
uğrayarak babasını sorar. Mebrure için bir diğer meselede Nazmiye
hanım’ın oğlu Behiç’tir.
Yakışıklı,
zevkli ve fırsatçı bir delikanlı olan Behiç, köşke gelen diğer kızlar
gibi Mebrure’yide tuzağına düşürmek istemektedir. Behiç bu isteğini
gerçekleştirmek için Mebrure’ye bir takım vaadetlerde bulunmuştur.
behiçin vaadetlerine bir ara kanan, hatta onun evlenme teklifi
karşısında tereddüde düşen mebrure, Belma’nın araya girmesiyle
aldatılmaktan kurtulur.
Belma
ona Behiç’le ilişkisini, bu ilişki sonucunda’’gayri meşhur’’ bir
çocuğun olduğunu, çocuğun Behiç tarafından diri diri gömüldüğünü
anlatır. Daha sonra olayları zabıtaya aksettiren bir mektubu mebrure’ye
veren Belma intiharla hayatına son verir. Bu meselenin etkisiyle
Behiç’ten uzaklaşan Mebrure, arkadaşı fahri ile birlikte haber aldığı
babasının yanına Amasya’ya gider.
Şahıslar ve Olaylar
MEBRURE: Babasını küçük yaştan beri görmeyen, babasını bulmak için Anadolu’daki isyanlar sebebiyle İstanbul’a göç eden, bir genç kız.
BEHİÇ: Yakışıklı, zevkli, delikanlı birisi. Kızları vaadetlerle kandırmaya çalışan hatta çoğunu kandıran birisidir.
BELMA: Köşkte çalışan ve Behiç’in tuzağına düşmüş hizmetçidir.
NAZMİYE HANIM: Nafi bey’in kızı, köşkün sahibi ve eğlenceye düşkün birisidir.
Yazar Hakkında Bilgi
Peyami Safa
Peyami Safa 1899′da İstanbul’da doğdu. Şair İsmail Safa’nın oğludur. 13
yaşında Posta Telgraf Nezaretinde çalışmaya başladı. 1914 ve 1918
yılları arasında öğretmenlik,1918 ve 1961 arasında gazetecilik
yapmıştır. Yirminci Asır adlı bir akşam gazetesi çıkardı. Bu gazetede
1919′da imzasız olarak “Asrın hikâyeleri” başlıklı hikâyelerini
yayınladı, Kültür Haftası (21 sayı, 15 Ocak–3 Haziran 1936) ve Türk
Düşüncesi (63 sayı, 1953–1960) adlarında iki de dergi çıkardı. Tasvir-i
Efkâr, Cumhuriyet, Milliyet, Tercüman, Son Havadis gazetelerinde yazdı.
Oğlunu askerliğini yaptığı sırada kaybetmesi Peyami Safa’yı çok sarstı.
Bu olaydan birkaç ay Havadis Gazetesi’nin başyazarı iken 15 Haziran
1961′de İstanbul’da öldü. Peyami Safa halk için yazdığı romanlarını
“Server Bedi” adıyla yayınladı.80 kadar olan bu eserler arasında;
Cumbadan Rumbaya (1936) romanıyla, Cingöz Recai polis hikâyeleri dizisi
en ünlüleridir. Ayrıca ders kitapları da yazdı. Peyami Safa’nın fıkra
ve makalelerinde sağlam bir mantık dokusu ve inandırıcılık görülür.
Romanlarında olaydan çok tahlile önem vermiştir. Toplumumuzdaki ahlâk
çöküntüsünü, medeniyetin yarattığı bocalamayı, nesiller ve sosyal
çevreler arasındaki çatışmayı dile getirdi. Zıt kavramları, duygu ve
düşünce tezadını ustaca işledi.
Sözde Kızlar
(Peyami Safa)
Konu
Babasını uzun yıllar göremeyince, Anadolu’daki isyanlardan kaçarak
İstanbul’a göç eden ve babasını arayan bir kızın (Mebrure) yaşam öyküsü.
Özet
Yunanlıların batı Anadolu’ya işgali üzeri İstanbul’a gelen mebrure
burada uzaktan akrabaları Nafi Bey’lerde kalır. Onun İstanbul’a geliş
sebebi işgalcilerin zulmünden kaçıp bu ailenin yanına, himayesi altına
sığınmaktan çok, Anadolu’da iken kaybettiği babasından haber almak
içindir. Ancak Mebrure İstanbul’da hiçte ümit etmediği meselelerle
karşı karşıya kalır.
Nafi
Bey’in ölümünden sonra Nazmiye hanım’ın idaresine giren köşk sosyetenin
zevk ve eğlenti yeri olmuştur. Burada sık sık danslı, içkili eğlenceler
kabuller düzenlenmektedir. Mebrure be eğlencelerde elinden geldiğince
uzak durmaya çalışır ve arada fırsat buldukça Muharicin idaresine
uğrayarak babasını sorar. Mebrure için bir diğer meselede Nazmiye
hanım’ın oğlu Behiç’tir.
Yakışıklı,
zevkli ve fırsatçı bir delikanlı olan Behiç, köşke gelen diğer kızlar
gibi Mebrure’yide tuzağına düşürmek istemektedir. Behiç bu isteğini
gerçekleştirmek için Mebrure’ye bir takım vaadetlerde bulunmuştur.
behiçin vaadetlerine bir ara kanan, hatta onun evlenme teklifi
karşısında tereddüde düşen mebrure, Belma’nın araya girmesiyle
aldatılmaktan kurtulur.
Belma
ona Behiç’le ilişkisini, bu ilişki sonucunda’’gayri meşhur’’ bir
çocuğun olduğunu, çocuğun Behiç tarafından diri diri gömüldüğünü
anlatır. Daha sonra olayları zabıtaya aksettiren bir mektubu mebrure’ye
veren Belma intiharla hayatına son verir. Bu meselenin etkisiyle
Behiç’ten uzaklaşan Mebrure, arkadaşı fahri ile birlikte haber aldığı
babasının yanına Amasya’ya gider.
Şahıslar ve Olaylar
MEBRURE: Babasını küçük yaştan beri görmeyen, babasını bulmak için Anadolu’daki isyanlar sebebiyle İstanbul’a göç eden, bir genç kız.
BEHİÇ: Yakışıklı, zevkli, delikanlı birisi. Kızları vaadetlerle kandırmaya çalışan hatta çoğunu kandıran birisidir.
BELMA: Köşkte çalışan ve Behiç’in tuzağına düşmüş hizmetçidir.
NAZMİYE HANIM: Nafi bey’in kızı, köşkün sahibi ve eğlenceye düşkün birisidir.
Yazar Hakkında Bilgi
Peyami Safa
Peyami Safa 1899′da İstanbul’da doğdu. Şair İsmail Safa’nın oğludur. 13
yaşında Posta Telgraf Nezaretinde çalışmaya başladı. 1914 ve 1918
yılları arasında öğretmenlik,1918 ve 1961 arasında gazetecilik
yapmıştır. Yirminci Asır adlı bir akşam gazetesi çıkardı. Bu gazetede
1919′da imzasız olarak “Asrın hikâyeleri” başlıklı hikâyelerini
yayınladı, Kültür Haftası (21 sayı, 15 Ocak–3 Haziran 1936) ve Türk
Düşüncesi (63 sayı, 1953–1960) adlarında iki de dergi çıkardı. Tasvir-i
Efkâr, Cumhuriyet, Milliyet, Tercüman, Son Havadis gazetelerinde yazdı.
Oğlunu askerliğini yaptığı sırada kaybetmesi Peyami Safa’yı çok sarstı.
Bu olaydan birkaç ay Havadis Gazetesi’nin başyazarı iken 15 Haziran
1961′de İstanbul’da öldü. Peyami Safa halk için yazdığı romanlarını
“Server Bedi” adıyla yayınladı.80 kadar olan bu eserler arasında;
Cumbadan Rumbaya (1936) romanıyla, Cingöz Recai polis hikâyeleri dizisi
en ünlüleridir. Ayrıca ders kitapları da yazdı. Peyami Safa’nın fıkra
ve makalelerinde sağlam bir mantık dokusu ve inandırıcılık görülür.
Romanlarında olaydan çok tahlile önem vermiştir. Toplumumuzdaki ahlâk
çöküntüsünü, medeniyetin yarattığı bocalamayı, nesiller ve sosyal
çevreler arasındaki çatışmayı dile getirdi. Zıt kavramları, duygu ve
düşünce tezadını ustaca işledi.
Geri: Sözde Kızlar (Peyami Safa)
Teşekkürler Kitap İçin..(=
OkTaY- Vatandaş
- Mesaj Sayısı : 1313
Kayıt tarihi : 18/12/09
Rep Gücü : 4267
Rep Puanı : 11
Uyarı :
Similar topics
» Peyami Safa
» Bir Tereddütün Romanı-Peyami Safa
» PEYAMİ SAFA- DOKUZUNCU HARİCİYE KOĞUŞU
» Bu kızlar var ya...!
» Ya Forumu Kızlar Yönetseydi
» Bir Tereddütün Romanı-Peyami Safa
» PEYAMİ SAFA- DOKUZUNCU HARİCİYE KOĞUŞU
» Bu kızlar var ya...!
» Ya Forumu Kızlar Yönetseydi
1 sayfadaki 1 sayfası
Konu Linkleri | |||
---|---|---|---|
URL: | |||
BBCode: | |||
HTML: |
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz