SüKûT-Forum
SüKûT-Forum
Yükleniyor

Sigara harammı

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek

Sigara harammı Empty Sigara harammı

#1 Çarş. 16 Haz. - 12:21

Sigara çok zararlı bir
maddedir




Tütünün etkili
maddesi olan nikotinin, bir damladan az miktarı insanı öldürür. Bir
sigara içinde bulunan nikotin, deri altına şırınga edilirse, iki insanı
öldürür. Tütün dumanında nikotinden başka birçok şiddetli zehirler
vardır. Mesela bir sigara dumanında, bir miligram siyan asidi, % 5
karbon monoksit, amonyak, % 1,5 kükürtlü hidrojen mevcuttur.

Sigara
yanarken nikotinin % 25i harap olur. % 30u dumanla havaya gider. % 45i
de sigara içinden ağza doğru çekiliyor ise de, bunun üçte ikisi
sigaranın soğuk kısmında sıvı halde kalıp, ağza, sigaradaki nikotinin,
ancak % 15i dahil olur. Ağza giren nikotinin mühim bir kısmı, tükürük
ile mideye gidip mide ifrazını azaltarak iştahı keser. Nikotin, ağız ve
mide zarlarında kana karışır. Kanla dolaşan nikotin, böbrek üstü
bezlerini tahriş ederek adrenalin ifrazı artıp tansiyon yükselir ve
derideki damarlar sıkışarak, renk solar, ishal yapar. Safra yollarını
daralttığından safrası ve karaciğeri zayıf olan, fazla tütüne dayanamaz.

45
yaşın altındaki genç erkeklerden, kroner kalb hastalıklarından
ölenlerin % 80i sigara tiryakisidir. Sigara içenlerde akciğer kanseri,
içmeyenlere nispetle 15 kat fazladır. Akciğer kanserine yakalanan
hastaların % 94’ünün sigara tiryakisi olduğu ortaya çıkmıştır. Sigara
içmeyen kadınlarda kısırlık % 3,8 iken, sigara içenlerde bu oran %
41’dir. Günde bir paket sigara içilen evlerdeki çocukların da, günde 5er
adet sigara içmiş gibi olduğu tespit edilmiştir. Sigaradan bir nefes
çekip üfleyen kimse, dumanla beraber çevreye 70 mg yanmış madde ve 25 mg
karbonmonoksit vererek etrafındakileri zehirlemektedir.

Bacaklarında
damar tıkanıklığı olan kişilerin % 90ının sigara içenlerden olduğu ilmi
bir gerçektir. Sigara içenle, sigara ile kirlenmiş havayı teneffüs eden
arasında, gördüğü zarar bakımından fark azdır. Sigara içilen yerde
duran, % 70 sigaranın zararından etkilenir. Gerek hamilelik öncesinde,
gerekse hamile ve emzikli iken sigara ve alkole devam eden ana babalar,
çocukların hayatlarına kastetmiş sayılırlar. O halde ilk fırsatta
sigarayı bırakmaya çalışmalıdır.

Sigarayı bırakmak için
1-

Sigarayı bırakmaya kesin karar verip bu işte iradeyi sonuna kadar
kullanmak gerekir.

2-
Sigarayı birden bırakınız! Zira
birden bırakmanın daha başarılı olduğunu tecrübeler göstermiştir. Birden
bırakamayan da yavaş yavaş bırakmalıdır.

3-
İlk iş olarak
sigara içen ve sizi sigaraya iten arkadaşlardan ve onlarla işbirliği
yaptığınız çevreden uzaklaşınız! (Kahvehane, oyun yerleri vs.)

4-

Sigara içen ve sigarayı hatırlatan her şeyden uzak durun! (Sigara
paketi, kibrit gibi)

5-
Sizde sigara arzusu uyandıran
yiyecek ve içeceklerden uzak durunuz. Genellikle sebze, meyve ve sulu
yiyecekleri tercih edin.

6-
Bilhassa sigara arzusu arttığı
hallerde bir bardak su içiniz!

7-
Planlı, disiplinli ve
faal bir yaşama şeklini benimseyiniz!

8-
Sizi strese
sokacak konulardan ve tartışmalardan uzak durunuz!

9-
Boş
zamanlarınızı faydalı çalışmalarla ve açık havada yürüyüşlerle
değerlendiriniz.

10-
Mümkünse birkaç arkadaşla, grup
halinde bırakın!

11-
Sigarayı bıraktıktan sonra, her geçen
günün sağlığınıza getirdiklerini hatırlayarak kendinize olan güveni
pekiştirmelisiniz!

12-
Bu arada kilo almaktan korkulursa,
şekerli, tuzlu, unlu, nişastalı ve fazla yağlı yiyeceklerden uzak
durmalıdır.

13-
Sinirlerin güçlenmesi ve fizik
mukavemetin artması bakımından B vitaminince zengin gıdalar tercih
edilmelidir!

14-
Gece hayatından uzak durmalıdır!

15-

"Bir tane sigaradan ne çıkar" gibi aldatıcı tekliflere kanmayınız!
Zira, bu tek sigaranın bu yoldaki bütün emeklerinizi boşa
çıkarabileceğini unutmayın!

16-
Şimdi bazı ilaçlar
çıkmıştır. Sigarayı bırakmakta büyük rolleri vardır.
● İkra ●
● İkra ●
Dindar
Dindar

Mesaj Sayısı : 268
Kayıt tarihi : 15/06/10
Rep Gücü : 1457
Rep Puanı : 1
Uyarı : Seviye 1

http://ikranet.tk/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sigara harammı Empty Geri: Sigara harammı

#2 Çarş. 16 Haz. - 12:21

Tütün içmek haram mı?



Sual: Tütün,
sigara içmek haram mıdır? İslam âlimleri bu konuda ne bildirmişlerdir?
CEVAP

Dürr-ül-muhtar kitabının beşinci cildinde buyuruluyor ki:
Hanefi
âlim İbni Nüceymi Mısri, Eşbah kitabında diyor ki:
Âyet-i
kerimede ve hadis-i şeriflerde haram olduğu bildirilmeyen şeyler, aslı
üzere helal olur. Veya helal ve haram diye hüküm verilemez. Hanefi ve
Şafii âlimlerinin çoğu, böyle şeyler helal olur dedi. İbni Hümam, Tahrir
kitabında da böyle söylüyor. Bunun için, Besmele ile kesildiği
bilinmeyen hayvana ve zararı görülmeyen ota helal denir. Tütün de
böyledir. Âlimlerin çoğuna göre, helaldir. Birkaçına göre ise, hüküm
verilemez. [Uyun-ül-besair’de, Hamevi Eşbahı şerh ederken,
(Buradan tütün içmenin helal olduğu anlaşılıyor) buyuruyor.]

Hanefi
âlimlerinden, Şam müftüsü, Abdürrahman İmadi, Hediye adındaki
kitabında, (Tütün; soğan, sarmısak gibi mekruhtur) buyurdu. İbni
Abidin
, bu satırları açıklarken buyuruyor ki:
Vehbaniyye
şerhinde, (Tütün içmek ve satmak yasak edilmelidir) diyor. [Tütünü yasak
eden dördüncü Murad han zamanında bulunan Şernblali de, (Halife
mubahları yasak edince haram olur) diyerek, tütün yasak edilmeli demiş,
fakat yine de haram veya mekruh dememiştir.]

Mısır’da, Maliki
âlimlerinin büyüklerinden Ali Echüri hazretleri tütünün helal
olduğunu bildiren kitap yazıp, dört mezhep âlimlerinin, tütünün helal
olduğunu bildiren fetvalarını nakletmiştir.

Abdülgani Nablüsi

hazretleri de tütünün mubah olduğunu bildiren, Essulhu beynelihvan
kitabında diyor ki:
Tütün bazılarına zarar verirse, yalnız bunlara
haram olur, başkalarına haram olmaz. Bal, safra hastasına zarar verir.
Fakat, başkalarına haram değildir. Her şey aslında helaldir. Haram veya
mekruh diyebilmek için, delil lazımdır. Şarap habislerin en kötüsü iken
ve Resulullah İslamiyetin bildiricisi olduğu halde, şaraba haram demedi.
Âyet-i kerime ile yasak edilmesini bekledi. O halde, tütün içmek
mubahtır, helaldir. Kokusu ise tab’an mekruhtur. Şer’an mekruh değildir.


İbni Abidin
hazretleri devam ederek buyuruyor ki:
Tütün
içmek Şafii’de haram değil, tenzihen mekruhtur. Hatta, zevce tütünü
bırakınca, zarar görmezse, meyve gibi olur. Kocasının tütün parası
vermesi lazım olur. Tütünü bırakınca, kadın zarar görürse, ilaç gibi
olur.

Tütünü haram sananların vesika olarak ileri sürdükleri, Berika
kitabının sahibi Muhammed Hadimi hazretleri diyor ki:Bazıları,
(Tütün ve kahve kullanmak da, âdette bid’attir. İkisi de haram değildir
ve mekruh da değildir. Doğrusu da budur. Bunlara haram diyen, âdette
bid’ati haram etmiş olur) dedi. Bize göre, kahve belki böyledir. Fakat,
bunu da, kullanmamak daha iyidir. Çünkü, hakkında söz birliği yoktur.
Tütüne gelince, haram olmadığı doğru ise de, mekruh olduğunda şüphe
yoktur. Çünkü, helal olmasında söz birliği yoktur. Hadis-i şerifte, (Soğan,
sarmısak yiyen, mescidimize gelmesin)
buyuruldu. Çünkü, melekler
pis kokudan incinir. Cüzzam, baras hastaları, yarası kokanlar, üzeri
balık kokanlar da böyledir. Tütünü içmek de bunun için mekruh olur dedi.
Salih olan kimse, bu hadis-i şeriften korkarak tütün içmez. (Berika)


Abdülgani Nablusi
hazretleri diyor ki:
Tütün ve kahve
için çeşitli şeyler söyleniyor ise de, sözün doğrusu, ikisine de haram
ve mekruh dedirtecek bir sebep yoktur. Her ikisi de, (Âdette bid’at)dir.
Herhangi bir sebep göstererek bunlara haram diyen kimse, âdette bid’at
olan şeye haram demiş olur. Âdette bid’ate haram denilemeyeceğini,
cumhuri ulema bildirmiştir. (Hadika s.143)

İsmail Hakkı
hazretleri, ilk zamanlarında tütünün haram olduğunu yazmıştı. Çünkü,
sultan Murad, tütün içmeyi yasak etmişti. İçen öldürülüyordu. Bu âlim,
tütüne değil, tütün içmeye, idama sebep olduğu için haram demişti.
Hükümet, tütün yasağını kaldırdıktan sonra, yazdığı kitabında, tütünün
haram olmadığını bildirmiştir. [Bursa’da Orhan kütüphanesinde bu kitap
vardır.]

Maliki âlimlerinden Ali Echüri hazretleri
buyuruyor ki:
Tütün, aklı gidermiyor. Necis de değildir. Böyle
olunca, tütün içmek haram değildir. Başka türlü zararlara sebep olursa
haram olur. Zarar vermeyen kimseye haram değildir. Afyonu, aklı
gidermeyecek az miktarda yemek caiz olduğu gibi, tütünü de aklı
gidermeyecek miktarda içmek caiz olur. Bu ise, insanlara göre ve içilen
miktara göre değişir. Bir kimsenin aklını gideren miktar, başkasının
aklını gidermez. Tütün haramdır, diye kesin söylenemez. Bunu ancak din
cahili olan söyler. Aklı gidermeyince, helal olduğu anlaşılmaktadır.
Tütün, israf olduğu için haramdır da denilemez. Çünkü, mubah olan şeyi
almak için verilen mal israf olmaz. Zararlı olduğundan haramdır demek de
ilmi bir söz değildir. Çünkü, zarar verene haram olur. Zarar vermeyene
haram olmaz. Hanefi âlimlerinden şeyh Muhammed Nihriri, uzman
doktorun sözü ile veya tecrübe ile zarar verdiğini anlayan kimseye tütün
içmek haram olur. Böyle kesin anlaşılmadıkça, helal olduğuna fetva
vermiştir. Tütün hakkında bir hadis yoktur. Hanbeli âlimlerinden Meri
bin Yusüf Mukaddisi, Tahkikul-burhan fi-şanid-duhan kitabında,
başka zarar vermedikçe tütünün haram olmadığını, ateş dumanını ağza
çekmek gibi olduğunu, bunun haram olacağını ise kimsenin bildirmemiş
olduğunu yazmaktadır. Yeni meydana çıkan bir şey, mubaha benzerse mubah
olur. Harama benzerse haram olur. Aklı olan bir din adamı, tütünü elbet
mubahlara benzetir. Zarara sebep olmadıkça haram diyemez. Aklı
gidermeyecek kadar tütün içmenin haram olmadığını dört mezhep âlimleri
sözbirliği ile bildirmişlerdir. (Gayet-ül-beyan)

Tütün,
aklı giderir veya zarar verirse yahut nafakası vacip olanın nafakasını
terke veya namazın vaktini kaçırmaya sebep olursa, haram olur.
Başkalarının içmesi haram olmaz. Uyuşturucu maddenin aklı gidermeyen
kadar az miktarını satmak da caizdir. (Celal-ül-hak fi keşfi ahvali
şiraril-halk)

Tütün içmek, alkollü içkiler ve afyon, morfin,
esrar ve benzerleri uyuşturucu maddeler gibi, haram edilmemiştir. İbni
Abidin, (Zebaih) kısmında, (Allahü teâlânın, helal ve haram diye
açıklamadığı şey, Allahü teâlânın af ettiği şeylerdendir)
hadis-i
şerifini yazarak, haram olduğu bildirilmeyen ve haram edilmiş olanlara
benzemeyen her şeyin mubah olduğunu göstermektedir.

Kötü
alışkanlık, haram işlemeye alışmak demektir. Haram olmayan şeyi
kullanmaya kötü alışkanlık denmez. Boğazına düşkün olanlar, yiyeceğe
benzetilemez diyerek de tütünü kötülüyorlar. Tütün bitkisini yakıp,
dumanını çekmek, ihtiyaç değil, caiz olmaz diyorlar. Günnük, ud ağacı,
tütsü otunu yakıp koklamak mubahtır. Bunlar, yenmez, içilmez, caiz olmaz
denemez. Ölülerde ve dirilerde kullanılması sünnet olan şeyi de,
yakılıp dumanı savruluyor diye, kötülenemez. Bunlar ve pis kokulu otlar,
Araf suresindeki, (Yerden çıkardığı ziynet) kelimesine dahil
olunmuştur. İbni Abidin hazretleri buyuruyor ki:
(Çok yiyince sarhoş
eden katı madde ve otların aslı temizdir, mubahtır.) (Redd-ül-muhtar
5/ 295)

Bir kimseye zarar veren mubah şey, ona haram olur. Zarar
vermediği kimselere haram olmaz. Aşırı içen bazı kimselere zarar
verirse, bunların çok içmesi haram olur. Fakat, bunların az içmelerine
ve zarar görmeyenlere de haram olur denilemez. Çoğu zarar veren şeyin
azı da haram olur demek pek yanlıştır. Her şeyin çoğu zarar verir.
Ekmeğin, suyun da çoğu, zarar verir. Bunun içindir ki, doyduktan sonra
yemek haramdır. Fakat, çoğu zarar veriyor diye, az yemek, içmek, haram
olur mu?

Abdülgani Nablusi
hazretleri buyuruyor ki:
Yemesi,
içmesi zararlı olanlar üçe ayrılır:
1- Öldürücü olanlar. Her
zehir, cam tozu ve benzerleri böyledir. Bunları yemek, içmek haramdır.
2-
Öldürücü olmayanlar. Toprak, çamur, kil ve benzerleri böyledir. Bunları
çok yemek, içmek mekruh olup, zararsız miktarları mubahtır.
3-
Organlarında zafiyet olanlara zarar verenler. Sağlam olanlara zarar
vermezler. Bazı kimselere balık eti, süt, yumurta, biber gibi şeyler
zarar verir. Bunlar, yalnız zarar verenlere haram, mekruh olur. Zarar
vermeyenlere ise mubahtır. (Hadika)

Tütüne zararlıdır
diyenler üçüncü maddeye dahil ediyorlar. Her içeni öldürücü bir zehir
olduğunu bildiren bir ilim adamı yoktur. Tütündeki nikotinden dolayı,
günde bir iki sigara içen zehirlenir diyen de yoktur. Çünkü bu söz,
havada, boğucu olan karbondioksit gazı bulunduğu için, nefes alan
zehirlenir demeye benzer. Nikotinden çok daha zehirli olan siyanür
asidi, acı bademde de vardır. Bu zehirden dolayı acı badem yemek
haramdır, mekruhtur diyen yoktur. Her şeyi fazla yemek, içmek zararlı
olur. Aşırı tütün içmek elbette zararlıdır. Bunun için sigara herkese
zararlıdır, kansere sebep olur diyerek, günde 1-2 sigaranın da zararlı
olacağını sanmak, bu yüzden haram veya mekruh demek ilme aykırıdır.
Hanefi
âlimi seyyid Ahmed Tahtavi diyor ki: Şafii âlimlerinin çoğu, tütüne
tenzihen mekruh dedi. Hanefi mezhebinde, soğan, sarmısak gibi tenzihen
mekruhtur.(Dürr-ül-muhtar haşiyesi)

İbni Abidin
,
abdestin sünnetlerini anlatırken diyor ki:
Pezdevi üsulünde
denildiği gibi, haram olduğu açıkça bildirilmeyen her şey, sözbirliği
ile mubahtır. Çünkü, Allahü teâlâ Bekara suresinde, (Yerlerde olan
her şeyi sizin için yarattım)
mealindeki âyet-i kerimede, hepsinin
mubah olduğunu bildirmektedir. Tahrir kitabında bildirildiği
gibi, Hanefi ve Şafii âlimlerinin çoğunluğuna göre, her şey
yaratılışında helaldir. Ekmel-üd-din, (Pezdevi) şerhinde de böyle
bildiriyor ve bir şeyin haram olduğunu işitmeyen kimselerin, o şeyi
yemesi mubahtır diyor.
İmam-ı Muhammed, (Leş ve şarap, yasak
edildikten sonra haram oldu) diyerek, her şeyin aslında mubah olduğunu,
yasak edilince haram olduklarını bildiriyor.

Milyonlarla salih
Müslümanın ve halife-i müsliminin, şeyh-ül İslamların kullandığı şeye,
kendi aklı ile kötü alışkanlık demek, bunu haramlara benzetmeye
kalkışmak, ancak cahillerin yapacağı iştir. İkinci Abdülhamid han
tütün içerdi. Kendisine Şemdinan ve İskeçe şehrinden tütün gelirdi.
İskeçe, Şemdinan ve Samsun tütünleri, kıyılmış halinde, latif
kokmaktadır. Çubuğa koyup içerlerken, etrafa hoş kokusu yayılmaktadır.
Bozuk, karışık tütün içerken iyi kokmazsa, halis ve hoş kokulusu
kötülenemez. Acı biberi sevmeyen kimse, tatlı biberi, hatta acısını da
kötüleyemez. Bunlara mekruh diyemez. Eğer derse, sözünün kıymeti olmaz.
Herkes, sevmediği şeye haram, mekruh derse, din-i İslam, Hıristiyanlığa
döner. Onun gibi karmakarışık olur.

Tütünü bırakmak nefs ile
mücadele sevabı kazandırmaz. Bedene ihtiyacını vermemek, zulüm olur.
Günah
olur. Nefs, ihtiyaca kavuşmakla doymaz. İhtiyaçtan fazlasını ve
haramları ister. O halde, nefsle mücadele, haramlardan ve mubahların
fazlasından sakınmaktır. Günde bir kere tütün içmemek, nefsle mücadele
değildir. Tütünü, sıhhate ve keseye zararlı olacak miktarda fazla
içmemek mücadeledir. Yalnız tütün ile değil, bütün mubahlarla da nefs
mücadelesinin böyle olması gerekir.

Tütünü, afyona benzetmek de,
onun herkese haram olacağını göstermez. Tersine olarak, zarar yapmayacak
kadar az içenlere mekruh bile olmadığını, gösterir. Çünkü müctehidler,
afyon gibi uyuşturucu maddeleri, haram olan içkilerden ayırmaktadır.

Dürr-ül-muhtar

3. cilt, 166.sayfada, (Benc veya Ban otu denilen uyuşturucu otu yemek
mubahtır. Çünkü ottur. Bununla sarhoş olmak haramdır) diyor. İbni
Abidin
hazretleri bunu açıklarken buyuruyor ki:
(İmam-ı
Muhammede göre, çoğu sarhoş edenin azı da haram olması, sıvı olan
içkiler içindir. Böyle olmasaydı, safran, anber gibi, fazlası sarhoş
eden birçok katı maddelerin az miktarını yemek de haram olurdu. Bunlara
haram diyen hiçbir âlim yoktur. Ban otu ve benzeri zehirli otların necis
olduğunu hiçbir âlim bildirmedi. Ban otunun ilaç olarak kullanılması
caizdir. Aklı giderip keyif verici olarak kullanılması caiz değildir.
İmam-ı Muhammedin sözü sıvı haldeki içkiler içindir. Ban otu ve
benzerleri, katı oldukları için, ancak sarhoş olmak için kullanılmaları
haram olur. Bu da, çok miktarda kullanılmaları haram olur demektir. Az
miktarda kullanılmaları haram olmaz. Mesela, Amber ve benzerlerini koku
için ve Skamonya denilen zehirli mahmude otunu müshil olarak kullanmak
ve diğer katı zehirli ilaçları az miktarda kullanmak haram olmaz. Caiz
olur. Zarar veren çok miktarlarını kullanmak haramdır.) [Redd-ül
muhtar]

Tütün abes de değildir. Abes, faydasız iş yapmaya,
boş yere vakit geçirmeye denir. Çalgı ile, oyun ile vakit geçirmek
böyledir. Tütün, vakit öldüren bir iş değildir ki, abes denilsin. Tütün
içmek, faydalı iş yapmaya mani olmuyor. Tütün içerken kitap okunur.
Misafir ile sohbet edilir.

Büyüklerin yanında, camilerde,
vaazlarda, muhterem yerlerde içilmemesi de, haram veya mekruh olacağını
göstermez. Büyüklerin yanında yatılmaz. Bunlara ve Kâbe’ye karşı ayak
uzatılmaz. Vaazda, derste ekmek bile yenmez. Böyle, birçok yerlerde ve
sıkıntı duyanların yanında yapılmayan çok şey vardır ki, başka yerlerde
ve yalnız iken hiçbiri haram veya mekruh değildir. Camide alış veriş
etmek, yüksek sesle konuşmak, kan aldırmak mekruhtur. Fakat bunlar, cami
dışında mekruh değildir.
İhtiyaç deyince yalnız yiyip içecekleri
anlamak, pek basit bir görüştür. Bedenin, ruhun çeşitli ihtiyaçları
olduğu, din kitaplarında yer almaktadır. Bütün duyu organlarımızın
farklı ihtiyaçları olduğu gibi, sinir sisteminin, hatta her organın ayrı
ihtiyaçları vardır. Bu ihtiyaçların, ekmek, su gibi önemli olduğu,
herkesçe bilinmektedir. Fıkıh kitaplarında, akla gelmeyen, çeşitli
ihtiyaçlar görüyoruz. Mesela, Dürr-ül-muhtar’da, (Burnu ve teri
silmek için mendil satın almak, ihtiyaç için olursa caizdir. Gösteriş
için olursa, tahrimen mekruhtur) diyor.

Görülüyor ki, bir şeyi
kullanmak bile, niyete göre ihtiyaç olmaktadır. Doyduktan sonra yemek
haramdır. Fakat, oruç tutmak veya misafiri utandırmamak için olunca,
helal, hatta sevap oluyor. Misafire ikram için, haram, helal oluyor da,
haram olmayan tütünü ikram etmek neden suç olsun? Tütünü kötüleyenler,
bu hücumlarını, keşke, İslamiyet’in haram ettiği şeylere karşı
yapsalardı, çok sevap kazanırlardı. İslam’a büyük hizmet etmiş
olurlardı. Fakat, şeytan herkesi bir taraftan yakalıyor. Hem İslamiyet’e
saldırtıyor, hem de, ibadet yaptığını sanarak, kibre, ucba sürüklüyor.
Bunları anlamadan konuşmak, dine de, söz sahibine de kusur getirir.
Hissi, yani kendi görüşlerini, dinin emirleri ve yasakları durumunda
göstermeye kalkışmak ve yapılan işlerin, helal mi, haram mı olacağını
ayırırken taassuba kapılıp, nasslara dayanmamak felakettir.

Birkaç
âlim ise, nafakadan kesilmesi, dumanı ile başkasını rahatsız etmesi,
çok içerek bedene zarar vermesi... gibi şartlarda tütüne haram veya
mekruh demişlerdir. Yoksa, mücerret [soyut olarak] tütünün içilmesini
kötüleyen hiçbir âlim yoktur. El-Ukud-üd-dürriyye’nin ve Hadika
ikinci cildinin sonunda, tütünün haram olmadığı vesikalarla ispat
edilmiş ve Tahtavi’nin Merakıl-felah haşiyesi, orucu bozanlarda
da uzun yazılıdır.

Şam âlimlerinden Mustafa Rüştünün Tuhfet-ülihvan
ma kile fiddühan
kitabında, insanın sıhhatini bozan, zarar veren
şeyleri ve israfı uzun anlattıktan sonra, tütünün böyle olmadığını
bildiriyor. Tütüne haram demek, vera ve takva da olmaz. Vera sahipleri,
Allahü teâlânın haram etmediği şeye, haram diyemez diyor. Hanefi
âlimlerinden allame Abdüllah bin Muhammed Nihriri ve Şafii âlimlerinden
Ali bin Yahya Nevreddin Ziyadi ve Abdürraufi Münavi ve şeyh Ali Şevberi
ve şeyh İsmaili Sencidi ve Maliki âlimlerinden allame Külli ve Hanbeli
âlimlerinden şeyh Meri, tütünün haram olmadığına fetva vermişlerdir
diyor. Zararı ve lüzumu olmayan şey için mubah, zihin durgunluğunu
giderip, hafızasını kuvvetlendirene mendub, terk edince zarar verene
vacib, kullanınca zarar verene haram, içmek istemeyene, tütün içmesi
mekruh olur, diyor. Şarap böyle değildir. Şaraba alışan, tevbe etse,
şarabı terk ettiği için hasta olup, ölse, sevap olur.

Âlimlerin
çoğu tütüne mubah demiştir. Mesela Şeyh-ul İslam Ebülbeka, Ahmed bin
Ali Hariri, İsmail Meraşi, kadi Abdürrahim, Ganim bin Muhammed Bağdadi,
Şeyhul İslam Behai, Muhammed Tarsusi, Muhammed Kehvaki, Mısır
âlimlerinden Yusüf Decvi ve Muhammed bin Abdülbaki Zerkani, allame
Abdülgani Nablusi, Abdürrahman bin Muhammed İmadi, allame Ali Echüri,
Mahmud-i Samini, Osman Bedreddin, seyyid Abdülhakim efendi, büyük âlim,
veliyyi kâmil mevlana Halid-i Bağdadi
hazretleri buyuruyorlar ki:
(Zarar
ve alışkanlık yapmayacak kadar az içilen tütüne haram ve mekruh
demekten sakınmalı, kesesine ve sıhhatine zarar vermeyecek kadar az
içenleri fasık, günahkâr bilmemelidir.)

Tütün içmek israf
mıdır?
İsraf, malı haram olan yere vermektir. Azı da, çoğu da
israf olur. Büyük günah olur. İçki ve kumar için vermek böyledir. Sigara
haram olsaydı, buna az veya çok verilen para israf olurdu. İmam-ı
Rabbani
hazretleri buyuruyor ki:
(İnsanın bazı arzuları,
tabiatından ileri gelmektedir. Hiç kimse bu isteklerden kurtulamaz.
Mesela, sıcakta, insanın tabiatı serin bir şey içmek ister. Soğukta,
sıcak bir şey ister. Böyle istekleri yapmak nefse uymak değildir. Çünkü,
tabiatımızın zaruri istekleri mubahtır. Bu ihtiyaç maddelerini lazım
olduğu kadar kullanmak sünnettir. Çünkü, bu tabii istekler nefsi
emmarenin arzularının dışındadır. Nefs, mubahların lüzumundan fazlasını
ve haramları ister.) [Mektubat 3/27]

Malı, ihtiyaç olan
mubahlara harcamak israf değildir. Günah olmaz. Sigaraya alışmış
kimsenin tabiatı ekmek ister gibi, tütünü istiyor. Böyle kimsenin,
ihtiyacı kadar kullanması israf olmaz.

Tab’an mekruh

Sual:
Tab’an mekruh ne demektir?
CEVAP
Tab’an mekruh,
insanın tabiatına çirkin gelen, tiksindiren şey demektir. Çiğ soğan ve
sarımsak yemek gibi. Bunları yemek mubah, yani dinen mekruh değildir.
Kokusu rahatsız ettiği için, tab’an mekruhtur. Dinen mekruh değildir.

Muz,
kivi ve sigara
Sual:
Kur’anda ve hadiste, sigaranın mubah
olduğuna dair bir delil var mıdır?
CEVAP
Dinimizde mubah
olan şey için delil aranmaz. Haram olan şey için delil sorulur. Mesela
muzun, kivinin mubah olduğu Kur’an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde
olmaz.

Sigara
Sual:
Tam İlmihal’de sigaraya mubah
deniyormuş. Öyle midir?
CEVAP
Tam İlmihal nakle dayanır.
Tütün bahsinde de âlimlerden nakil yapılmıştır. Tam İlmihale itiraz eden
oradaki âlimlere itiraz ediyor demektir.

Tam İlmihal’de diyor
ki:
Tütüne haram diyen birkaç âlim ve mekruh diyenler oldu. Dikkat
edilirse, bütün bu kitaplarda, tütünün haram olmasında bazı şartlar
bildirilmekte, haram olmasını (Nafakadan kesilmesi, dumanı ile başkasını
rahatsız etmesi, çok içerek bedene zarar vermesi... gibi şeylere)
bağlanmakta, bu şartlar için kötülenmektedir. Yoksa, mücerret tütünün
içilmesini kötüleyen hiçbir âlim yoktur. O halde, sigara içmenin
kötülenmesine sebep olan şartları taşımayan bir kimsenin az miktarda
tütün içmesine, haram ve mekruh denmemiştir.
● İkra ●
● İkra ●
Dindar
Dindar

Mesaj Sayısı : 268
Kayıt tarihi : 15/06/10
Rep Gücü : 1457
Rep Puanı : 1
Uyarı : Seviye 1

http://ikranet.tk/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sigara harammı Empty Geri: Sigara harammı

#3 Çarş. 16 Haz. - 12:21

Sigara haram değildir



Sual: Bir
tasavvuf kitabında, (kahve, tütün, tömbeki, esrar, şaraptan daha kemdir)
deniyor. Kahve, tütün, şaraptan daha kötü nasıl olabilir?
CEVAP
Kitaptaki
ifadelerde bir nakil hatası olabilir. İstanbul Üniversitesi
yayınlarından Gıda Kimyası kitabında deniyor ki:
(Çaydaki tein ile,
eskiden ayrı bir alkaloit olarak kabul edilen Kafeinin aynı olduğu
tespit edildi. Çayda %2,5-3, kahvede ise %1,3 oranında kafein bulunur.
Kafein,
zihni açar, kan dolaşımını artırır, vücuda sıcaklık verir, yorgunluğu
giderir, sindirimi kolaylaştırır. Fazlası sinir sistemi üzerinde etki
yapar. Kalb hastalıklarında, sinirleri zayıf insanlarda ve çocuklarda az
miktar kahve bile fena etki yapabilir.) [s. 658]

Çaydaki
kafein, kahvedekinden iki misli fazladır. Kahvedeki kafeine haram
denirse, çaydakine de haram denmesi gerekir. Çoğu zarar veren şeyin,
zarar verecek miktarını kullanmamalıdır! Vücuda zarar verecek kadar çok
yemek de haramdır. Bazı gıdalar, bazı hastalara zararlıdır. Vücuda zarar
verdiği bilinen şeyleri kullanmak doğru değildir. Bir kimseye kahve ve
çayın fazlası zarar veriyorsa az içmeli, azı da zarar veriyorsa hiç
içmemelidir! Hastaya haram olan bir şey, sağlama da haramdır denmez.
İmam-ı Münavi hazretleri, Camius-sagir şerhinde kahve içmenin
haram ve mekruh olmadığını bildirmiştir. (Hadika s.143)

Çay
ve kahvedeki kafein, tütündeki nikotin, fazla alınırsa elbette zararlı
olur. Çoğu zarar veren mubah bir şeyin, zarar vermeyen az miktarının
kullanılması haram değildir. Alkollü içkilerin ise, hiç zarar vermese
de, damlası haramdır. İmam-ı Nevevi hazretleri buyuruyor ki:
Sıvı
içkilerin azı da haramdır. Esrarın sarhoş etmeyen miktarını ilaç olarak
kullanmak caizdir. (Mühezzeb)

Afyonun da sarhoş etmeyen
az miktarı haram değildir. (Feth-ur-rahim s.30)

İbni
Hacer-i Mekki hazretleri buyuruyor ki:
Afyon ve diğer zehirli
otların alınan çok miktarları haramdır, fakat az miktarlarını ilaç
olarak kullanmak caizdir. (Zevacir)

Uyuşturucu benc otu
mubahtır. Bununla sarhoş olmak haramdır. (Dürr-ül Muhtar c.3, s.166)

İbni
Abidin hazretleri, bunu açıklarken buyuruyor ki:
Benc otunu ilaç
olarak kullanmak caizdir. Sarhoş edici miktarı caiz değildir. (Çoğu
sarhoş edenin azı da haram olur)
hadis-i şerifi sıvı içkilere
mahsustur. Zehirli bitkileri ve sarhoş edici katı ilaçları az miktarda
kullanmak haram olmaz. (Redd-ül Muhtar c.5, s.295)

Ali
Echuri hazretleri, (Tütün içmek aklı giderir veya nafaka temininin
terkine sebep olursa, haram olur. Böyle bir durum olmazsa haram olmaz)
buyuruyor. (Gâyet-ül-beyan)

Tütün mubahtır. (Essulh-u
beynel-ihvan, El-ukudüddürriyye, Tahtavi, Berika)

Bursalı
İsmail Hakkı hazretleri, ilk yazdığı kitaplarında, tütüne haram diyordu.
Çünkü zamanın padişahınca tütün yasaklanmış, içene ceza veriliyordu.

Tütüne
israf yönünden hiçbir âlim haram dememiştir. Fakirin su yerine meşrubat
içmesi israftır, fakat alıştığı için çay, kahve veya tütün içmesi israf
olmaz.
Şafii âlimlerinin çoğu, sigaraya tenzihen mekruh dedi.
Hanefi’de, soğan sarmısak gibi, tenzihen mekruhtur. (Tahtavi)

Büyük
bir âlim, mubah olan bir şeyi yasaklarsa, talebelerinin itaat ederek, o
şeyi kullanmamaları gerekir. Fakat bu herkese şamil edilemez.
● İkra ●
● İkra ●
Dindar
Dindar

Mesaj Sayısı : 268
Kayıt tarihi : 15/06/10
Rep Gücü : 1457
Rep Puanı : 1
Uyarı : Seviye 1

http://ikranet.tk/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sigara harammı Empty Geri: Sigara harammı

#4 Çarş. 16 Haz. - 12:22

Ceffel kalem konuşanlar



Sual: Ehl-i
sünnet olarak bildiğimiz bir hoca, “Eski zamanlarda sigaranın zararı o
günkü teknoloji ile tamamen anlaşılmadığı için, âlimler sigaraya
ittifakla mubah demişlerdir. Ancak fıkıhta, (Zararı kesin olan şey
haramdır)
kaidesi vardır. Bugünkü bilim adamları da ittifakla,
sigaranın zararlı olduğunu söylüyor. Bu bakımdan sigara kesinlikle
haramdır” dedi. Bir ateist de, “Eskiden domuzda trişin ve başka zararlı
maddeler olduğu için İslamiyet yasaklamıştı. Bugünkü teknoloji ile domuz
etindeki bütün zararlı maddeler yok ediliyor, fazla yağı da alınarak
taze kuzu eti gibi yapılıyor. Bu bakımdan yenmesinde mahzur kalmıyor”
demişti. Aynı mantıkla, bir bardak biranın zararı olmaz. Halbuki haram
olması için illa zararlı olması gerekmiyor. Besmelesiz kesilen kuzu eti
de haramdır. Dinde bildirilen bir harama, az miktarının zararı yok diye
haram değil demek yanlış değil mi?
CEVAP
Bazı şeyler bazı
kişilere zararlıdır, bazılarına zararlı değildir. Bazılarına zararlıdır
diye herkese haramdır denilemez. Bir de bir şeyin az miktarı zararsız
olur da çok miktarı zararlı olur. Mesela eterin azı ayıltır, çoğu
bayıltır. Eter zararlıdır, azı da haramdır denemez. Afyon gibi
uyuşturuculardan yapılan ilaçlar vardır. Az miktarları faydalıdır, çok
miktarları zararlıdır. Çoğu zararlı diye azına da haram demek yanlıştır.
(Çoğu sarhoş eden şeyin azı da haramdır) kaidesi sıvı içkiler
içindir. Katı maddelerin az miktarlarını ilaç olarak kullanmakta mahzur
yoktur.

Tanıdığımız salih Müslüman ve branşında uzman bir doktor
diyor ki:
“Bazı astım hastalarına bir tek sigara bile zararlıdır.
Hastalıksız insanlara, birkaç tane sigaranın zararı olmaz. Bazı
kimselere 5-10 tanesi, hatta 20 tanesi bile zararlı değildir. Çilek,
patlıcan gibi bazı besinler alerji yapar, yani zararlıdır. Kendisine
zararı dokunan şeyleri elbette yememek gerekir.”

Bir tek
sigaranın tütününü içmek yerine, ekmeğin arasına koyup yense vücuda bir
zararı olmaz. Eskiden ceffel kalem diye bir tabir kullanılırdı.
Düşünülmeden, hemen söylenen sözlere denirdi. Sigaraya da, az çok kaydı
koymadan, ceffel kalem haram demek büyük veballi iştir.

İkincisi
asrımıza kadar gelen İslam âlimleri, sigaraya mubah dediğine göre, o
günkü teknolojiyle zararı bilinmediği için denmiş demek de, İslam
âlimlerini ceffel kalem suçlamak olur. İslam âlimleri, bilmediği bir
şeye haram veya helal diyecek kadar sorumsuz kimseler midir?
Resulullahın vârisi olan İslam âlimlerini suçlamak vâris sahibi
Resulullahı üzmez mi?

Dinde bildirilen bir harama, az miktarının
zararı yok diye haram değil demek çok yanlıştır. Tersi de böyledir.
Mubah olan bir şeyin çoğu zarar veriyorsa, azına da haram demek çok
yanlış olur. Mesela yemek yemek mubahtır, çok yenince haram olur. Azına
da haram demek çok yanlıştır. Aynı mantıkla, faydası tam tespit
edilemeyen farzların da terki mümkündür demek doğru mu?

Harama
mubah demek nasıl küfrü gerektiriyorsa, mubaha da haram demek aynı hükme
girer. Din hakkında hüküm verirken, Allah’tan korkmalıdır.
● İkra ●
● İkra ●
Dindar
Dindar

Mesaj Sayısı : 268
Kayıt tarihi : 15/06/10
Rep Gücü : 1457
Rep Puanı : 1
Uyarı : Seviye 1

http://ikranet.tk/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sigara harammı Empty Geri: Sigara harammı

#5 Çarş. 16 Haz. - 12:22

Sigara ve saygısızlık



Sual:
Felsefeci bir hoca, (Sigaranın haram olduğuna dair en büyük delil
şudur. Sen Resulullahın huzurunda sigara içebilir misin?)
diyor.
Sonra kendisi cevap veriyor, (İçemezsin, içersen saygısızlık olacağı
için küfür bile olur. O halde, Resulullahın huzurunda içilmeyen bu
mereti Allah’ın huzurunda nasıl içersin?)
diyor. Hocanın sözü doğru
değil mi?
CEVAP
Çok yanlış bir kıyas. Peygamber efendimizin
huzurunda yapılamayan ve Allah’ın huzurunda yapılmasında mahzur olmayan
çok şey vardır. Mesela bir kimse, Resulullahın huzurunda hela
ihtiyacını yapamaz, eşi ile beraber olamaz. Ama bunları Allah’ın
huzurunda yapmak günah olmaz. Çünkü Allahü teâlânın görmediği yer
yoktur. Bunun için sigaraya bir delile dayanmadan haram demek çok
veballi bir iştir. Çünkü meşhur olan helale haram, harama helal demek
küfür olur
● İkra ●
● İkra ●
Dindar
Dindar

Mesaj Sayısı : 268
Kayıt tarihi : 15/06/10
Rep Gücü : 1457
Rep Puanı : 1
Uyarı : Seviye 1

http://ikranet.tk/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sigara harammı Empty Geri: Sigara harammı

#6 Çarş. 16 Haz. - 12:22

Sigara ve iman



Sual: Bir
yazar, web sitesindeki yazısında mesajlar kısmında diyor ki:
(Sigara
içen biri, sigaranın beynine ve dolayısıyla ahiretine zarar vermekte ve
kendine zulmetmekte olduğuna imanlı mıdır? İmandan amaç, imanın gereği
olan amel midir? İmanın gereği olan amel yoksa, iman mevcut olabilir mi?
Sigara içen biri, “ben sigaranın zararlarına iman ediyorum” dese dahi,
böyle bir imanı var mıdır? O zarara iman etmiş biri sigaraya devam
edebilir mi? Ediyorsa, o konuda imanı hâlâ var olabilir mi? “İman
ehlinden, mümine bilerek zarar gelmez”
diyor Hazret-i Rasul. Eğer
çevremize veya kendimize bilerek zarar veriyorsak, bu durumda ne kadar
imanlı olabiliriz? Buhari 2144 nolu hadise göre zina en hafif
günahlardandır; iki kişi arasında kalması ve beyne direkt zararı
olmaması yönünden! Ama sigara kişinin hem kendisine hem de çevresine
bilerek zulmetmesidir ki, bu zinadan çok daha büyük günahtır. Öyleyse,
ister sigara yollu, ister başka fiillerle kendisine veya çevresine
bilerek zarar veren kişinin imanından ne kadar söz edilebilir?)
Bu
kişi, iman amelden parça demek istemiyor mu? Nasıl oluyor da (sigara,
zinadan daha büyük günah) diyebiliyor?
CEVAP
O kişi,
felsefecidir. Kitaplarının hiç birisinde İslam âlimlerinden nakli esas
almaz. Yukarıda görüldüğü gibi hadis-i şeriflere de, kendi anlayışına
göre mana verir. Bu mutezilenin, felsefecilerin yoludur. Sigara hakkında
İslam âlimlerinin ciltler dolusu kitapları vardır. Hiç birisinden nakil
yapmadan kendi görüşünü din gibi ortaya koymaktadır. Sigara içmenin,
yani amelin iman ile irtibatı olduğunu bildirmektedir. Halbuki Ehl-i
sünnet itikadına göre, hangi günah olursa olsun, günah işleyene kâfir
denmez. Günah işleyene kâfir demek, İngilizlerin kurduğu Vehhabilik
dininde de vardır. Hâşâ günah işleyen kâfir denirse, dünyada müslüman
kalmaz.
● İkra ●
● İkra ●
Dindar
Dindar

Mesaj Sayısı : 268
Kayıt tarihi : 15/06/10
Rep Gücü : 1457
Rep Puanı : 1
Uyarı : Seviye 1

http://ikranet.tk/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sigara harammı Empty Geri: Sigara harammı

#7 Çarş. 16 Haz. - 12:22

Sigarayı savunmak



Sual: Bütün
dünya sigaraya savaş ilan ederken, sigara nasıl savunulabilir?
CEVAP
Sigarayı
kimse savunmaz. Normal insan, sigaranın zararlarını inkâr edemez. Biz,
sigara zararsızdır demiyoruz. Bizim endişemiz, mubaha haram denme
korkusudur. Harama helal demek gibi, bu da tehlikelidir.

Bütün
fıkıh kitaplarında,(Zarar vermeyen miktarı mubahtır) deniyor.
Salih bir doktor bir kimseye, bir tanesi de sana zarar verir derse, ona
haram olur; ama bu umuma şamil edilemez. Demek ki ölçü, zarar verip
vermemesidir. Bir tek sigara içen bir kimseye, haram işledin demek, çok
veballi bir iştir.

Şahsen, sigaradan nefret ederim. Ömrümde hiç
sigara içmedim; fakat kendimiz sevmiyoruz diye, mubaha haram demekten
Allahü teâlâya sığınırız!
● İkra ●
● İkra ●
Dindar
Dindar

Mesaj Sayısı : 268
Kayıt tarihi : 15/06/10
Rep Gücü : 1457
Rep Puanı : 1
Uyarı : Seviye 1

http://ikranet.tk/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön

- Similar topics

Konuyu Paylaş...
Konu Linkleri
URL:
BBCode:
HTML:
 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz