CHP bu sefer şekle sarıldı

[Carucci]

Her
seferinde Anayasa Mahkemesi'ne esastan iptal talebinde bulunan CHP'nin,
son başvurusunda 'şekil' yönünü esas alması dikkat çekti.



Anayasa değişikliklerinin yüksek mahkeme tarafından
ancak şekil açısından denetlenebileceği yönündeki açık hükmüne rağmen,
her seferinde esastan iptal talebinde bulunan CHP'nin, son başvurusunda
'şekil' yönünü esas alması dikkat çekti.

CHP, Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül tarafından onaylanan ve referanduma sunulan anayasa
değişikliği teklifinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı
başvuruda, yüksek mahkemenin, Anayasa değişikliği yapılan kanunların
ancak şekil açısından denetleyebileceği hususuna dikkat çekti.

CHP,
dün 111 imzalı iptal başvurusunu Anayasa Mahkemesi'ne yaptı. CHP,
itirazını hem şekil, hem de esas üzerinden temellendirdi. Yapılan iptal
ve yürürlüğü durdurma başvurusuyla ilgili 94 sayfalık dilekçede yöntemin
yanı sıra esasa ilişkin hatalar sıralanıyor. Yönteme ilişkin iptal
gerekçesinde 7.5.2010 tarihli ve 5982 sayılı kanunun, TBMM'deki
görüşmelerinde 1 ve 2. tur oylamalarında oy gizliliğinin ihlal edildiği;
oy gizliliğinin sağlanması için önlem alınması gerektiği, muhalefet
partilerinin milletvekilleri ve grup başkanvekillerince sık sık dile
getirilmesine ve bu konuda tartışmalar yapılmış olmasına rağmen, TBMM
Başkanlığı'nca herhangi bir önlem alınmadığı iddiaları sıralanıyor.

Belge ve bilgilerden, kimi milletvekillerinin diğerlerinin oy
pulunu gördüğü, oy zarfını denetlediği, oy kabinine birlikte girdiği
iddiaları da sırlanan itirazın gerekçeleri arasında yer alıyor. Bunun
yanı sıra Anayasa değişikliğinin iki kez görüşülmesi gerektiği, ancak bu
kuralın ihlal edilerek maddeler üzerinde sadece birinci turda görüşüldü
ifade ediliyor.

"ANAYASA MAHKEMESİ, ŞEKİL YÖNÜNDEN İNCELER"

CHP'nin
daha önce Cumhurbaşkanlığı seçimi ve başörtüsü düzenlemesine ilişkin
yaptığı itirazları içerik yönünden gerekçelendirirken, bu kez şekil
yönüne dayandırması bir çelişki olarak yorumlandı.

CHP
dilekçesinde, "Anayasamızın 148. maddesinde, Anayasa Mahkemesi'nin
Anayasa değişikliği yapan Kanunları ancak şekil açısından
denetleyebileceği bildirilmiş ve bu denetim teklif ve oylama çoğunluğuna
ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları ile
sınırlandırılmıştır." Denilerek şu değerlendirme yapılıyor:

"Bir
oylamanın öngörülen çoğunlukta yapılıp yapılmadığı ancak geçerli oylar
bakımından belirlenebilecek bir husustur. Bu nedenle oylama çoğunluğuna
uyulup uyulmadığının anlaşılabilmesi için önce kullanılan oyların ne
kadarının geçerli olduğu ortaya konulmalıdır. Oy gizliliğinin ihlal
edilmiş olması ise oyun geçerliliğini ortadan kaldıran bir durumdur. Bu
nedenle, Anayasanın 148. maddesinin Anayasa Mahkemesi'ne verdiği oylama
çoğunluğuna uyulup uyulmadığını denetleme yetkisinin evveliyetle
oylamanın geçerli olup olmadığı hususunu da içerdiği kabul edilmelidir.
Duruma bu açıdan bakılınca, olayda Anayasa Mahkemesi'nin oylamanın
geçerliliğini de denetlemesi ve oy gizliliğinin Anayasa'nın 175.
maddesine aykırı olarak bozulduğu gerekçesiyle 7.5.2010 tarihli ve 5982
sayılı kanunun tümünü iptal etmesi gerektiği görülmektedir."









Kaynak: cihan