YÖK Başkanı'ndan katsayı açıklaması
SüKûT-Forum :: GeneL :: GünceL Haberler
1 sayfadaki 1 sayfası • Paylaş
YÖK Başkanı'ndan katsayı açıklaması
YÖK
Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, YÖK ile Danıştay'ın yaklaşımının,
'meselenin çok fazla uzamayacağını gösterdiğini' söyledi.
Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, YÖK Genel Kurulu'nun
katsayı konusunda son aldığı kararla ilgili Danıştay'a iki dava
açıldığını belirterek, ''Bu itirazlar oldukça önceden yapıldı, ama bunu
ne Danıştaydan duydunuz, ne de bizden. İki kurum da kendilerine yakışır
şekilde, bu ayın 11'inde yapılan YGS imtihanı öncesinde kamuoyundan
gizli tuttular ki bu, öğrencilerimizin morali için son derece
önemliydi'' dedi.
YÖK Başkanı Özcan, her iki kurumun
yaklaşımının, ''meselenin çok fazla uzamayacağını gösterdiğini''
söyledi.
Özcan, "Ama herhangi bir şekilde uzama içine
girerse tabii ki bizim de ona karşılık çözümlerimiz vardır. Biz B
planını geçtik, C oldu, D de var, E de var. Pek çok çözüm var, ama
inşallah o çözümlere ihtiyaç olmaz" diye konuştu.
SINAVSIZ
BAZI BÖLÜMLERE GEÇİŞ İMKANI
Yusuf Ziya Özcan,
üniversitelere sınavsız geçişin hiçbir sınava tabi olmadan
yükseköğretime geçiş olarak algılanmaması gerektiğini söyledi. Özcan,
"Eliniz cebinizde bu okullara giremezsiniz. Dünyanın hiçbir yerinde
böyle bir sistem yok." dedi.
Özcan'a, bazı bölümlere sınavsız
geçiş yapılabileceği yönündeki açıklamaları hatırlatılarak, çalışmaların
hangi noktaya geldiği soruldu.
Söz konusu açıklamayı, "Ünal
Yarımağan, bazı bölümlere sınavsız girileceğini söyledi. Siz bu konuda
ne düşünüyorsunuz?" şeklindeki soru üzerine yaptığını belirten Özcan,
"Ben de o zaman şöyle söyledim: Ünal Yarımağan son derece haklıdır. Bu
iyi bir sistemdir. Biz de bundan iki sene önce, bu türden hususları
kendi aramızda düşünmüştük. Hatta bir iki kez de gazeteci arkadaşlara
böyle bir şeyin mümkün olabileceğini söylemiştim. Çok iyi bir sistemdir.
Sonunda gidilmesi gereken yol odur." diye konuştu.
Bazı
kişilerin sınavsız geçişi, 'herkesin elini kolunu sallayarak hiçbir
belgesi, dokümanı olmadan belli bölümlere girebilmesi' olarak
düşündüğünü söyleyen Prof. Dr. Özcan, şöyle devam etti: "Oysa sistem
öyle çalışmıyor. Çok seçici bir şekilde çalışıyor. Dışarıdaki
uygulamalarında bunu görürsünüz. Mesela, Almanya'da hukuk fakültesi için
bu sistem uygulandı. İsteyenler müracaat ettiler. Birinci sınıfın
sonunda onların pek çoğu sınıfta kaldı, okulu bıraktı. İkinci sınıfta
elenenler, üçüncü sınıfta elenenler oldu. O bölüme sınavla girilseydi,
aynı miktarda belki biraz daha fazla sayıda insan o bölümden mezun
oldu."
Türkiye'de rağbet gören bölümler olduğu gibi, tercih
edilmeyen bölümlerin de bulunduğuna dikkat çeken Özcan, "Zaman zaman,
ÖSS'den sonra kontenjanların dolmaması gibi bir zorlukla karşılaşıyoruz.
Bizim bunu düşünmemizdeki ilk amaç, böyle dolmayan, çok tercih
edilmeyen bölümleri açarsak, belki o bölümlerin dolmasına biraz yardım
ederiz, şeklindeydi." ifadelerini kullandı.
"ELİNİZ CEBİNİZDE
BU OKULLARA GİREMEZSİNİZ"
Bunun, hiçbir sınava tabi olmadan
üniversiteye giriş olarak düşünülmemesi gerektiğinin altını çizen
Özcan, "Sadece üniversite sınavı olmadan giriş diye düşünebilirsiniz. O
takdirde, yine de bu bölümlere girmek için sizin lise not ortalamasına
ya da hocalardan alınacak referans mektuplarına ya da değerlendirmeye
alınacak herhangi bir kritere bakılır. Eliniz cebinizde bu okullara
giremezsiniz. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Yine de bir kaç
kriter kullanmanız lazım." şeklinde konuştu.
Taban puanların
biraz aşağıya çekilmesi ile de böyle bir sonuca ulaşılabilineceğini
ifade eden Prof. Dr.Yusuf Ziya Özcan, şunları dile getirdi:
"Ama
nihayetinde, Türkiye'nin gelmesi gereken yer budur. İnsanlar, elindeki
belgeler ile hiçbir ÖSS türünde sınava girmeden, mesela eskiden olduğu
gibi ülkemizde bir olgunluk sınavı olsaydı, o sınav sonuçları ile
istedikleri bölüme müracaat etme; üniversitenin de istediği öğrencileri
kabul etme imkânları olabilirdi. Zaten en iyi sistem öğrencinin gideceği
üniversiteyi seçmesi, üniversitenin de kabul edeceği öğrenciyi
seçmesidir. Bazı bölümlerin ÖSS olmaksızın girilmesini bu yüzden çok
arzuluyorum. Sonunda bizi gitmek istediğimiz ana sonuca götürecek diye.
Mesele bundan ibarettir."
"SINAVI YILDA İKİ KEZ YAPABİLİRİZ"
Bazı
gazetelerde yorumcuların 'garip yorumlarını' okuduğunu dile getiren
Özcan, "Meseleyi hiç anlamadıkları, dışarıdaki uygulamalardan haberdar
olmadıkları o kadar ayan beyan ki. İnsan gazeteyi okudukça gülüyor."
açıklamasını yaptı.
Böyle bir sistemin Türkiye'de
uygulanabilmesi için arz ve talebin eşitlenmesi gerektiğini kaydeden
Özcan, "Biz henüz o noktaya gelmedik. O noktaya gelebilmek için birkaç
yılımız daha var. Üç-dört yıl sonra, bir - iki yıl sonra, ne zaman
bilmiyorum, o aşamaya gelirsek, o zaman bu türden tedbirleri, açılımları
deneyebiliriz. O zaman deneyebileceğimiz başka şeyler de var. Mesela
sınavı yılda iki defa yapabiliriz. Bu sınavda başarısız olan
öğrencilerimize bir şans daha veririz. Altı ay sonra tekrar sınava
girerler. Bunlar olmayacak şeyler değil. Ama bunların hepsi arz ve
talebin eşitlenmesine bağlı olan çözümlerdir." dedi.
BÖLÜMLER
ARASI GEÇİŞ KOLAYLAŞTIRILDI
Yükseköğretim Kurulu (YÖK)
Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, değiştirilen yatay geçiş yönetmeliği
ile üniversitelerde bölümler arası geçişin kolaylaştırıldığını söyledi.
YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, değişen yatay geçiş yönetmeliği
ile ilgili bir soru üzerine, öğrencilere üniversiteden önce istedikleri
yere gitme imkânı verilmediğine dikkat çekti.
Yönlendirme
sürecinin Türkiye'de çok iyi işlemediğini kaydeden Özcan, "Bazı
insanlar, 'Lisede insanlar çeşitli dallara gidiyor, bu bir yöneltmedir'
diyor. Bu bir yöneltme değildir. Biz o seçimleri anne babamızın,
etrafımızdaki eş dostun, sevdiklerimizin, referans diye kabul ettiğimiz
insanların görüşleri istikametinde yapıyoruz." dedi.
Oğlunun da
kendi yönlendirmeleri ile üniversitede bir bölüme gittiğini kaydeden
Özcan, "Yoksa oğlumun kabiliyeti ile gerçekten sahip olduğu özelliklerle
falan ilgisi olduğundan değil. Bütün veliler de hemen hemen böyle
yapıyorlar." diye konuştu.
Danıştay'ın katsayı konusunda yaptığı
itirazlarda, yöneltme meselesini sıkça ele aldığını belirten Özcan,
"Yöneltme istiyorsanız, Almanya'ya gitmeniz lazım. İlkokuldan
başlayarak, çeşitli kademelerde, size verilen testlerle ve derslerde
gösterdiğiniz başarı sonuçları ile sizi gerçekten, akademik çalışmalara
mı kabiliyetiniz var, oraya yönlendiriyor; mesleki çalışmaya mı
kabiliyetiniz var, mesleki çalışmaya yönlendiriyor. Mesleki çalışma
içinde hangi türden bir kabiliyetiniz var, hangi mesleği daha iyi
yapabilirsiniz diye, bu sefer de meslek içi yöneltmelere başvuruyorlar.
Son derece de güzel çalışıyor. " şeklinde konuştu.
"YENİ
SINAV SİSTEMİ İLE YÖNLENDİRMEYİ KISMEN YAPIYORUZ"
"Öğrenciler
kendi özelliklerine göre yönlendirilmeyince, bizim sonradan da olsa bir
şey yapmamız gerekiyordu." diyen Özcan, yeni sınav sistemi ile bunun
kısmen gerçekleştirildiğini aktardı.
Üniversiteye giriş
sınavında test sayısını 18'e çıkartarak öğrencilerin hiç olmazsa
istedikleri mesleğe gitmelerini kolaylaştıracak yönlendirme süreci
koyduklarını dile getiren Özcan, "Sınav sisteminin getirdiği
yeniliklerden biri de, sınavın içine konulan yönlendirme sistemidir."
şeklinde konuştu.
Ancak bunun da, oldukça geç yapılan bir
yönlendirme olmasından ötürü yeterli olmadığını vurgulayan Özcan, şöyle
devam etti: "Faydalı bir şey ama faydası sonsuz değil. Meseleyi tamamen
halletmiyor. O halde ne yapmamız lazım? Başka bir mekanizma daha
kullanıp, hiç olmazsa öğrenciler üniversiteye girdikten sonra bu
yönlendirmeyi yapalım. Yatay geçiş yönetmeliğimizde değişiklikler
yaparak, bu bölümler arasındaki geçişi, üniversiteler arasındaki geçişi
kolaylaştıralım. İşte yatay geçiş yönetmeliği ile yapılan budur."
Özcan,
yatay geçiş ile ilgili öğrencilerin de şikâyetleri bulunduğuna dikkat
çekti. Kanunen zorunlu olmasına karşın, her bölümün yatay geçiş
kontenjanını ilan etmediğini ifade eden Özcan, "Bazı üniversiteler beş
kişi alması gerekirken, bir- iki kişi alıyorlar. Bazıları, 'bunlar başka
bir okuldan geldikleri için aynı mantalitede değiller, onun için
başarısız oluyorlar mantığını kullanarak' hiç öğrenci almıyorlardı.
Bazıları öğrencilere alıyor, 'bir sene deneme yılı olacak başarılı
olursanız sizi kabul ederiz' gibi kanunda olmayan bir hakkı
kullanıyorlardı. Bu da öğrencilerin eğitim süresinin uzamasına neden
oluyordu. Bu hataları düzeltmek için de yeni bir yatay geçiş yönetmeliği
çıkartıldı." dedi.
"KİMSE SINAV İÇİN MARDİN'DEN KIBRIS'A
GÖNDERİLMEDİ"
Özcan, YGS'de iki matematik sorusunun hatalı
olduğu yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine ise, konuyla ilgili
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal
Yarımağan ile görüşeceğini söyledi.
Öğrencilerin, istemedikleri
şehirlerde sınava girdiği yönünde çıkan haberleri de hatırlatan Özcan,
konuyla ilgili bilgi aldığını aktardı.
Öğrencilerin sınava
girecekleri yer ile ilgili iki tercih yaptığını kaydeden Özcan,
adayların sadece 25 bininin birinci tercihlerinde sınava giremediğini
ifade etti.
Bunlardan 7 bin adayın, ikinci tercihlerine
yerleştirildiğini belirten Özcan, "17 bin tanesi için ise, onların
girecekleri yer olmuyor. Okullardaki sınıf, sıra kapasitesi buna imkân
vermiyor. O zaman yakın iller, mesela Mardin'den bahsediliyor.
Mardin'deki öğrenciler Malatya, Kayseri gibi o kuşaktaki illere
dağıtılıyor. Ama hiç kimse, Mardin'den Kıbrıs'a yollanmıyor. Hiçbir
öğrenci Mardin'den Edirne'ye yollanmıyor. Öyle bir şey yok. Gazetede
okuduğum iki örnek bunlardı. İkisi de yok. Bunlar zannediyorum
provakatörlerin ortaya attığı sınava gölge düşürmek için söyledikleri
sözlerdir." şeklinde konuştu.
Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, YÖK ile Danıştay'ın yaklaşımının,
'meselenin çok fazla uzamayacağını gösterdiğini' söyledi.
Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, YÖK Genel Kurulu'nun
katsayı konusunda son aldığı kararla ilgili Danıştay'a iki dava
açıldığını belirterek, ''Bu itirazlar oldukça önceden yapıldı, ama bunu
ne Danıştaydan duydunuz, ne de bizden. İki kurum da kendilerine yakışır
şekilde, bu ayın 11'inde yapılan YGS imtihanı öncesinde kamuoyundan
gizli tuttular ki bu, öğrencilerimizin morali için son derece
önemliydi'' dedi.
YÖK Başkanı Özcan, her iki kurumun
yaklaşımının, ''meselenin çok fazla uzamayacağını gösterdiğini''
söyledi.
Özcan, "Ama herhangi bir şekilde uzama içine
girerse tabii ki bizim de ona karşılık çözümlerimiz vardır. Biz B
planını geçtik, C oldu, D de var, E de var. Pek çok çözüm var, ama
inşallah o çözümlere ihtiyaç olmaz" diye konuştu.
SINAVSIZ
BAZI BÖLÜMLERE GEÇİŞ İMKANI
Yusuf Ziya Özcan,
üniversitelere sınavsız geçişin hiçbir sınava tabi olmadan
yükseköğretime geçiş olarak algılanmaması gerektiğini söyledi. Özcan,
"Eliniz cebinizde bu okullara giremezsiniz. Dünyanın hiçbir yerinde
böyle bir sistem yok." dedi.
Özcan'a, bazı bölümlere sınavsız
geçiş yapılabileceği yönündeki açıklamaları hatırlatılarak, çalışmaların
hangi noktaya geldiği soruldu.
Söz konusu açıklamayı, "Ünal
Yarımağan, bazı bölümlere sınavsız girileceğini söyledi. Siz bu konuda
ne düşünüyorsunuz?" şeklindeki soru üzerine yaptığını belirten Özcan,
"Ben de o zaman şöyle söyledim: Ünal Yarımağan son derece haklıdır. Bu
iyi bir sistemdir. Biz de bundan iki sene önce, bu türden hususları
kendi aramızda düşünmüştük. Hatta bir iki kez de gazeteci arkadaşlara
böyle bir şeyin mümkün olabileceğini söylemiştim. Çok iyi bir sistemdir.
Sonunda gidilmesi gereken yol odur." diye konuştu.
Bazı
kişilerin sınavsız geçişi, 'herkesin elini kolunu sallayarak hiçbir
belgesi, dokümanı olmadan belli bölümlere girebilmesi' olarak
düşündüğünü söyleyen Prof. Dr. Özcan, şöyle devam etti: "Oysa sistem
öyle çalışmıyor. Çok seçici bir şekilde çalışıyor. Dışarıdaki
uygulamalarında bunu görürsünüz. Mesela, Almanya'da hukuk fakültesi için
bu sistem uygulandı. İsteyenler müracaat ettiler. Birinci sınıfın
sonunda onların pek çoğu sınıfta kaldı, okulu bıraktı. İkinci sınıfta
elenenler, üçüncü sınıfta elenenler oldu. O bölüme sınavla girilseydi,
aynı miktarda belki biraz daha fazla sayıda insan o bölümden mezun
oldu."
Türkiye'de rağbet gören bölümler olduğu gibi, tercih
edilmeyen bölümlerin de bulunduğuna dikkat çeken Özcan, "Zaman zaman,
ÖSS'den sonra kontenjanların dolmaması gibi bir zorlukla karşılaşıyoruz.
Bizim bunu düşünmemizdeki ilk amaç, böyle dolmayan, çok tercih
edilmeyen bölümleri açarsak, belki o bölümlerin dolmasına biraz yardım
ederiz, şeklindeydi." ifadelerini kullandı.
"ELİNİZ CEBİNİZDE
BU OKULLARA GİREMEZSİNİZ"
Bunun, hiçbir sınava tabi olmadan
üniversiteye giriş olarak düşünülmemesi gerektiğinin altını çizen
Özcan, "Sadece üniversite sınavı olmadan giriş diye düşünebilirsiniz. O
takdirde, yine de bu bölümlere girmek için sizin lise not ortalamasına
ya da hocalardan alınacak referans mektuplarına ya da değerlendirmeye
alınacak herhangi bir kritere bakılır. Eliniz cebinizde bu okullara
giremezsiniz. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Yine de bir kaç
kriter kullanmanız lazım." şeklinde konuştu.
Taban puanların
biraz aşağıya çekilmesi ile de böyle bir sonuca ulaşılabilineceğini
ifade eden Prof. Dr.Yusuf Ziya Özcan, şunları dile getirdi:
"Ama
nihayetinde, Türkiye'nin gelmesi gereken yer budur. İnsanlar, elindeki
belgeler ile hiçbir ÖSS türünde sınava girmeden, mesela eskiden olduğu
gibi ülkemizde bir olgunluk sınavı olsaydı, o sınav sonuçları ile
istedikleri bölüme müracaat etme; üniversitenin de istediği öğrencileri
kabul etme imkânları olabilirdi. Zaten en iyi sistem öğrencinin gideceği
üniversiteyi seçmesi, üniversitenin de kabul edeceği öğrenciyi
seçmesidir. Bazı bölümlerin ÖSS olmaksızın girilmesini bu yüzden çok
arzuluyorum. Sonunda bizi gitmek istediğimiz ana sonuca götürecek diye.
Mesele bundan ibarettir."
"SINAVI YILDA İKİ KEZ YAPABİLİRİZ"
Bazı
gazetelerde yorumcuların 'garip yorumlarını' okuduğunu dile getiren
Özcan, "Meseleyi hiç anlamadıkları, dışarıdaki uygulamalardan haberdar
olmadıkları o kadar ayan beyan ki. İnsan gazeteyi okudukça gülüyor."
açıklamasını yaptı.
Böyle bir sistemin Türkiye'de
uygulanabilmesi için arz ve talebin eşitlenmesi gerektiğini kaydeden
Özcan, "Biz henüz o noktaya gelmedik. O noktaya gelebilmek için birkaç
yılımız daha var. Üç-dört yıl sonra, bir - iki yıl sonra, ne zaman
bilmiyorum, o aşamaya gelirsek, o zaman bu türden tedbirleri, açılımları
deneyebiliriz. O zaman deneyebileceğimiz başka şeyler de var. Mesela
sınavı yılda iki defa yapabiliriz. Bu sınavda başarısız olan
öğrencilerimize bir şans daha veririz. Altı ay sonra tekrar sınava
girerler. Bunlar olmayacak şeyler değil. Ama bunların hepsi arz ve
talebin eşitlenmesine bağlı olan çözümlerdir." dedi.
BÖLÜMLER
ARASI GEÇİŞ KOLAYLAŞTIRILDI
Yükseköğretim Kurulu (YÖK)
Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, değiştirilen yatay geçiş yönetmeliği
ile üniversitelerde bölümler arası geçişin kolaylaştırıldığını söyledi.
YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, değişen yatay geçiş yönetmeliği
ile ilgili bir soru üzerine, öğrencilere üniversiteden önce istedikleri
yere gitme imkânı verilmediğine dikkat çekti.
Yönlendirme
sürecinin Türkiye'de çok iyi işlemediğini kaydeden Özcan, "Bazı
insanlar, 'Lisede insanlar çeşitli dallara gidiyor, bu bir yöneltmedir'
diyor. Bu bir yöneltme değildir. Biz o seçimleri anne babamızın,
etrafımızdaki eş dostun, sevdiklerimizin, referans diye kabul ettiğimiz
insanların görüşleri istikametinde yapıyoruz." dedi.
Oğlunun da
kendi yönlendirmeleri ile üniversitede bir bölüme gittiğini kaydeden
Özcan, "Yoksa oğlumun kabiliyeti ile gerçekten sahip olduğu özelliklerle
falan ilgisi olduğundan değil. Bütün veliler de hemen hemen böyle
yapıyorlar." diye konuştu.
Danıştay'ın katsayı konusunda yaptığı
itirazlarda, yöneltme meselesini sıkça ele aldığını belirten Özcan,
"Yöneltme istiyorsanız, Almanya'ya gitmeniz lazım. İlkokuldan
başlayarak, çeşitli kademelerde, size verilen testlerle ve derslerde
gösterdiğiniz başarı sonuçları ile sizi gerçekten, akademik çalışmalara
mı kabiliyetiniz var, oraya yönlendiriyor; mesleki çalışmaya mı
kabiliyetiniz var, mesleki çalışmaya yönlendiriyor. Mesleki çalışma
içinde hangi türden bir kabiliyetiniz var, hangi mesleği daha iyi
yapabilirsiniz diye, bu sefer de meslek içi yöneltmelere başvuruyorlar.
Son derece de güzel çalışıyor. " şeklinde konuştu.
"YENİ
SINAV SİSTEMİ İLE YÖNLENDİRMEYİ KISMEN YAPIYORUZ"
"Öğrenciler
kendi özelliklerine göre yönlendirilmeyince, bizim sonradan da olsa bir
şey yapmamız gerekiyordu." diyen Özcan, yeni sınav sistemi ile bunun
kısmen gerçekleştirildiğini aktardı.
Üniversiteye giriş
sınavında test sayısını 18'e çıkartarak öğrencilerin hiç olmazsa
istedikleri mesleğe gitmelerini kolaylaştıracak yönlendirme süreci
koyduklarını dile getiren Özcan, "Sınav sisteminin getirdiği
yeniliklerden biri de, sınavın içine konulan yönlendirme sistemidir."
şeklinde konuştu.
Ancak bunun da, oldukça geç yapılan bir
yönlendirme olmasından ötürü yeterli olmadığını vurgulayan Özcan, şöyle
devam etti: "Faydalı bir şey ama faydası sonsuz değil. Meseleyi tamamen
halletmiyor. O halde ne yapmamız lazım? Başka bir mekanizma daha
kullanıp, hiç olmazsa öğrenciler üniversiteye girdikten sonra bu
yönlendirmeyi yapalım. Yatay geçiş yönetmeliğimizde değişiklikler
yaparak, bu bölümler arasındaki geçişi, üniversiteler arasındaki geçişi
kolaylaştıralım. İşte yatay geçiş yönetmeliği ile yapılan budur."
Özcan,
yatay geçiş ile ilgili öğrencilerin de şikâyetleri bulunduğuna dikkat
çekti. Kanunen zorunlu olmasına karşın, her bölümün yatay geçiş
kontenjanını ilan etmediğini ifade eden Özcan, "Bazı üniversiteler beş
kişi alması gerekirken, bir- iki kişi alıyorlar. Bazıları, 'bunlar başka
bir okuldan geldikleri için aynı mantalitede değiller, onun için
başarısız oluyorlar mantığını kullanarak' hiç öğrenci almıyorlardı.
Bazıları öğrencilere alıyor, 'bir sene deneme yılı olacak başarılı
olursanız sizi kabul ederiz' gibi kanunda olmayan bir hakkı
kullanıyorlardı. Bu da öğrencilerin eğitim süresinin uzamasına neden
oluyordu. Bu hataları düzeltmek için de yeni bir yatay geçiş yönetmeliği
çıkartıldı." dedi.
"KİMSE SINAV İÇİN MARDİN'DEN KIBRIS'A
GÖNDERİLMEDİ"
Özcan, YGS'de iki matematik sorusunun hatalı
olduğu yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine ise, konuyla ilgili
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal
Yarımağan ile görüşeceğini söyledi.
Öğrencilerin, istemedikleri
şehirlerde sınava girdiği yönünde çıkan haberleri de hatırlatan Özcan,
konuyla ilgili bilgi aldığını aktardı.
Öğrencilerin sınava
girecekleri yer ile ilgili iki tercih yaptığını kaydeden Özcan,
adayların sadece 25 bininin birinci tercihlerinde sınava giremediğini
ifade etti.
Bunlardan 7 bin adayın, ikinci tercihlerine
yerleştirildiğini belirten Özcan, "17 bin tanesi için ise, onların
girecekleri yer olmuyor. Okullardaki sınıf, sıra kapasitesi buna imkân
vermiyor. O zaman yakın iller, mesela Mardin'den bahsediliyor.
Mardin'deki öğrenciler Malatya, Kayseri gibi o kuşaktaki illere
dağıtılıyor. Ama hiç kimse, Mardin'den Kıbrıs'a yollanmıyor. Hiçbir
öğrenci Mardin'den Edirne'ye yollanmıyor. Öyle bir şey yok. Gazetede
okuduğum iki örnek bunlardı. İkisi de yok. Bunlar zannediyorum
provakatörlerin ortaya attığı sınava gölge düşürmek için söyledikleri
sözlerdir." şeklinde konuştu.
Kaynak: serhaber ve ajanslar |
Similar topics
» THY'den kaza raporu açıklaması
» Katsayı için Danıştay'a itiraz edildi
» TRT'den CHP kurultayı açıklaması
» CHP'den 'suikast' açıklaması
» Emniyet'ten ******'a suikast açıklaması
» Katsayı için Danıştay'a itiraz edildi
» TRT'den CHP kurultayı açıklaması
» CHP'den 'suikast' açıklaması
» Emniyet'ten ******'a suikast açıklaması
SüKûT-Forum :: GeneL :: GünceL Haberler
1 sayfadaki 1 sayfası
Konu Linkleri | |||
---|---|---|---|
URL: | |||
BBCode: | |||
HTML: |
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz